Böyle bir başlık attığın için beni bağışlayın,
Tüm hekim arkadaşlarımdan özür diliyorum,
Bir hekim olarak dilim varmıyor ama maalesef bazı şeylere de dile getirmek gerekiyor..
Yıllardır hep merak eder dururum, acaba bu Türk Tabipler birliği ve başta İstanbul tabip odası olmak üzere pek çok tabip Odası´nın yönetimleri neden hep PKK zihniyetli bölücü kişilerin elinde oluyor.. Bu zihniyetteki hekimler tahminen %10-15 gibi bir azınlık sayıya sahip olmalarına rağmen daima diğer solcu geçinen hekimlerin oylarıyla yönetimin tepesinde kalmışlardır.. Bir diğer konu bu yurtsever ve ulusalcı geçinen solcu ,aklı selim Hekimlerimiz yıllardır bu tabloyu görmelerine rağmen neden müdahale etmezler, neden yönetimi ele geçirmezler anlamak mümkün değil.. İstanbul odası seçimlerinde Son 3-4 seçimdir bu konuyu sol ideolojideki hekim arkadaşlarımla defaten görüştüm ve konuyu kendilerine aktardım, maalesef yeterince çalışarak hekim arkadaşlar bilgilendirilmedi. Daha doğrusu üzerinde bile durulmadı. Şimdi Nisan ayında İstanbul tabip odası seçimi var bakalım sonuç değişecek mi?
İstanbul tabip Odası´nın yaklaşık üye sayısı 22-25.000 civarındadır.. 2017 yılı mart ayına göre tüm Türkiye´deki hekim sayısı 142.000 civarındadır bunların %20.3´ü İstanbul´da görev yapmaktadır.. İstanbul, Ankara, İzmir´in toplam hekim sayısı Türkiye genelinin %40-42 sini oluşturmaktadır.. demek ki söz konusu Hekim grubu bu sayının %10 15´inde oluşturduğuna göre Türkiye genelinde toplam sayıları 14-20 bin arasında değişmektedir.. Bu azınlıktaki hekim grubu diğer geri kalan 120-125 bin hekimi yönetmektedir.. ne kadar komik değil mi?
PKK lı hekimler derken Kürt kökenli hekim meslektaşlarımızı kast etmediğimizi ifade etmek istiyorum.. zaten böyle bir ayırdımı yapmakta yanlış olur.. onlar bizden biz onlardan; onlar bir parçamız biz de onların bir parçasıyız.. Kastettiğim grup sadece PKK zihniyetli Kürt kökenli bölücü zihniyetli hekim grubu değil diğer bölücü Marksist-Leninist,Maoist unsurları da içeren hekim grubunu da kapsamaktadır..
Türk Hükümeti´nin ve Türk ordusunun Afrinde girişmiş olduğu harekâtı desteklemeyip tam aksine aşağılayan ve bunu kınayan zihniyetteki meslek odalarının bulunmasını büyük bir üzüntüyle gördük. Diğer taraftan birileri tarafından iddia edildiği gibi eğer bunu iç siyaset malzemesi yapan siyasiler varsa onlara da üzüntülerimi bildirdiğimi ve kınadığımı belirtmek isterim.. Bu konu çok önemli bir konu ,çok.. Türkiye´nin sınırlarının ötesinde Türkiye´nin geleceği yani var olup olmaması ile ilgili çok önemli bir konudur. Hepimiz aklı selim düşünmek zorundayız, bunun ötesi yoktur..O onu yapmıştı bu bunu söylemişti demenin zamanı değildir..