Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kamu İç Denetçisi Osman Abanoz´un kaleme aldığı ?Prof. Dr. İbrahim Özen ve vefa töreni? adlı makaleyi paylaşıyoruz.
Trabzon Büyükşehir Belediyesi Kamu İç Denetçisi Osman Abanoz´un kaleme aldığı ?Prof. Dr. İbrahim Özen ve vefa töreni? adlı makaleyi paylaşıyoruz.
Karadeniz Teknik Üniversitesi eski Rektörü ve uzun süre Farabi Hastanesi Tıp Fakültesi Başhekimliği ve Tıp Fakültesi Dekanlığı yapmış olan Prof. Dr. İbrahim Özen Bey için düzenlenen akademik veda (Emeklilik) törenine davetli olarak katıldık. Uzun süredir görmediğimiz ve şahit olmadığımız bir töreni görünce hem takdir ettim, hem de imrendim doğrusu. Tıp fakültesi ve KTÜ camiasının böyle bir muhteşem töreni düzenlediğini görünce VEFA´nın İstanbul´da bir semtin adı olmadığını görmüş olduk. Trabzon´da yaşayan iş dünyasından en üst yöneticilerine kadar ve her kesimden insanın katılması güzel bir kadirşinaslık örneği oldu. Mahkemeden CELP gönderseniz bile bir kısmı mazeret gösterir gelmezdi. Törene o kadar saygın ve seçkin insan katılmazdı diye düşünüyorum. Törende ve KTÜ sahil tesislerindeki yemekte eskimez Rektör İbrahim Özen Bey ile ilgili yapılan konuşmalardan İbrahim hocanın önemli bir iz bırakmış olduğunu, "Hoş bir seda" bırakarak emekli olma başarısını gösterdiğine şahit olduk. Bir Atasözümüzde "Tarlada izi olmayanın, Harmanda söyleyecek sözü olmaz" derler. İbrahim hocamıza yapılan bu törende gördük ki hocanın emekleri harmanda manevi hasat olarak kendisine geri dönmüştür. Mevlana ´nin dediği gibi "Kula vefası olmayanın, Hakk´a vefası olmaz. Sayın Rektörümüz Başhekim yardımcısı, Başhekim ve Dekan olduğu 1994-2004 yılları arasında bende Trabzon Belediye Başkan Yardımcısı idim. O dönemde birçok insan sosyal güvenlik sağlık bakımından sıkıntılar yaşıyordu. Özellikle Rize de Tıp Fakültesi olmadığı gibi hastane imkânları da kısıtlı idi. Rize ve civarından çok sayıda hasta Farabi hastanesine gelmek zorunda kalırdı. O günkü şartlarda hem Acil hem de yatan hasta servisleri yeterli değildi. Gelen hastaların bir kısmı bizim aracılığımızla İbrahim Hoca ya ulaşır ve o günkü zor şartlarda verilen hizmetle İbrahim hocanın Hastaların daha çok "RUHLARINI TEDAVİ eden hizmet anlayışı ile onları dikkate alarak ve küçük dokunuşlar yaparak hastaneden memnun ayrıldıklarına onlarca kez şahit olmuşumdur.
O garip, gureba o an yardım bekleyen insanların DUALARINI aldığını, "sözde değil özde" yardımcı olduğunu, özveri ve fedakâr bir anlayışla insanları ve hastaları memnun etmeye çalışmıştır. "Senin derdinden bana ne? Demeyip, hasta yoğunluğunu ve talepleri külfet değil de NİMET gibi kabul edip, herkese eşit bir hizmet vermeye gayret ettiğine çok kez müşahede ettik. Ruhen ve siyaseten bir kaç parçaya bölünmüş olan insanları asgari müşterekte ve ortak bir paydada birleştirmedeki gayretlerinin örneklerini gördük. Kendisinin de törende ifade ettiği gibi bazı insanların beklentilerine karşılık veremediği talepler olmuştur elbette. Hiç kimse kusursuz değildir. Sadece Peygamberler yaratanın koruma altında oldukları için kusursuzdurlar.Prof. Dr. İbrahim Özen hocamızla 1998-2000 yılları arasında Sayın Mehmet Ali Yılmaz döneminde Trabzonspor Yönetim Kurulunda birlikte görev yaptık. Ayrıca Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Tıp Fakültesi Vakfında Yönetim Kurulu üyeliğim dolayısı ile birlikteliğimiz devam etmektedir.
Eskimez Rektörümüzün kendisinde gözlemlediğim iki haslet ve özellik vardır. Kendisine ulaşan talebi anında gerekli yerlere telefonla ulaşarak çözmeye çalışır. Sorunu ötelemeden ve ertelemeden karşı tarafı da yormadan halletmeye çalışır. İkinci özelliği ise, herhangi birinden yaptığı talebe olumlu cevap alamazsa bile kızmaz, ona gönül koymadan teşekkür eder, canın sağ olsun. Şimdiye kadar verdiklerine veya yaptıklarına sayarız diyerek o kapıyı hiç bir zaman kapatmaz. Ona da teşekkür ederek bir sonraki olabilecek talebiyle ilgili kredisini rezerv tutar. "Marifet iltifata tabidir "anlayışı ile hareket eder. İnsanların bunalımlı zamanlarında "HAL ?den anlar, dostları için bir takım riskleri de alarak o talebi gerçekleştirmeye çalışır. Sayın Rektörümüz için derler ki; DOĞUM YERİ ANKARA. ESKİ ADI ANGORA. BAŞIN DÜŞÜNCE DARA. PROF. İBRAHİM ÖZENİ ARA. Veda törenin düzenlenmesinde emeği geçen çok yakından tanıdığım ve takdir ettiğim başta Prof. Dr. Selahattin Köse Bey, Prof. Necati Tüysüz bey olmak üzere, Prof. Dr Erdem Duman bey, Prof. Dr. Mustafa İmamoğlu bey ve Prof. Dr. Hülya Ulusoy hanımı tebrik ederim. Onlara da bu yakışırdı zaten. Şahsen görünce imrendiğim cenazelerden rahmetli Dr. Kemal Dursun Bey ve geçen hafta şehit olan Uzman Çavuş Kadir Tuncer´in cenazeleri olmuştur. O muhteşem kalabalığı görünce insan öyle bir cenaze merasimi olmasını ister. Rektörümüzün veda törenini de görünce Allah sağlık ve ömür verirse 3-4 yıl sonra emekli olmayı düşünen biri olarak böyle bir emeklilik töreninin her çalışan gibi bende arzu ederim. Sayın Rektörümüzün emeklilik döneminde Trabzon´da kalma tercihi bizleri memnun etmiştir. Torunu Ali Dönmez ve diğer 2 kız kız torunları, eşi hanımefendi, kızları, damadı, Ankara´daki ablası ve kız kardeşi ve tüm ÖZEN Ailesi ile sağlıklı güzel günler geçirmesini temenni ediyor, özel dokunuşlarını gönlümde kalacak şekilde unutmayacağımı, yaptığı fevkalade hizmetler için tüm Trabzonlular ve hemşehrilerimiz adına teşekkür ederim. En iyi dileklerimle..