Otuz yılı aşkın süredir sanat ve akademi camiasında başarılı çalışmalara imza atan Çaykaralı Prof. Dr. Karoğlu, Kasım ayında, Ankara´da açılan son sergisiyle büyük beğeni topladı. Sanatçılığı kadar eğitimciliğiyle de değer kazanan Alaybey Karoğlu´nun Galeri Still Life´daki sergisi 28 Kasım´a kadar açık kalacak.
Sanat hayatına 1978 yılında Gazi Üniversitesi´nde başlayan Karoğlu, bugüne kadar açtığı sergiler, yetiştirdiği öğrenciler ve hem yurt içinde hem de yurt dışında yürüttüğü bilimsel-sanatsal çalışmalarla ülkemizin seçkin akademisyenlerinden biri oldu. İstanbul, Konya, Trabzon, Ankara ve Gaziantep´te sergilenen eserleri yeni-izlenimcilik akımı dâhilinde her zaman ilgi çekti. Karoğlu ayrıca Bulgaristan, Hollanda ve Mısır´da katıldığı festivallerde Türk resim sanatını başarıyla temsil etti. 1984 yılında başlayan akademik hayatına sayısız ödül sığdırmayı başardı ve bu sırada yetiştirdiği öğrenciler sayesinde daima saygıyla anılan bir eğitimci oldu. Sadece tuval başında değil kuramsal alanda da son derece verimli bir profile sahip olan Karoğlu´nun özellikle Türk resim sanatı üzerine yaptığı araştırmalar eğitim dünyamızda büyük bir boşluğun doldurulmasını sağladı. Küreselleşme Sürecinde Çağdaş Türk Resmi ve Türk Resminde Kimlik Sorunu gibi bilimsel çalışmalarıyla ülkemizde millî bir entelektüel taban oluşmasına yardım etti. 2016 yılında da Türk Dünyası Hizmet Ödülü´ne layık görüldü.
Karoğlu´nun günlük hayatındaki hareketli ve neşeli kişiliği resimlerine daima yansımış, Karadeniz kültürünün verdiği coşkunluk hali fırça darbelerinde her zaman fark edilmiştir. Bunun yanı sıra, estetik dünyanın özgür ruh hali içerisindeyken bile akademik çalışmaların kazandırdığı akılcı tutumdan ödün vermeyerek zor bir işi başarmıştır Karoğlu. Okuldaki ya da atölyesindeki masasının üzerinde duran yüzlerce belgeyi ve aceleyle alınmış bir yığın notu gördüğünüzde kafasının allak bullak olduğunu sanabilirsiniz. Fakat belirsiz bir zamanda, aniden sorduğu bir soruyla o karışıklık içinde dahi hiçbir notu, hiçbir imzayı veya belgeyi unutmadığını anlarsınız. Muhtemelen fırtına gibi geçecek olan bir gününe, mesela dersine on dakika kala, bilgisayarını açıp dinlediği Karadeniz uzun havalarıyla başlar ve sonrasında onu yakalamak pek de mümkün olmaz. Hızlı konuşur. Hızlı yemek yer ve hızlı resim yapar.
Başarıyla yürüttüğü idari görevler, yurt dışındaki sempozyumlar ve elbette üniversitedeki derslere ek olarak Ankara merkezli sivil toplum faaliyetleriyle de son derece yoğun bir yaşamsal faaliyetin ortasındayken kendiyle baş başa kalabildiği tek mekândır belki de Kumrular Sokak´taki atölyesi. Kasım ayında açılan son sergisinde işte bu özgür anlarının izlerini görmek mümkün. Çalakalem fırça darbeleriyle adeta horon teper gibi yaptığı resimler, sanatçının -tabir uygunsa- bütün şarjörü boşalttığı anların ürünüdürler. Alaybey Karoğlu, dehşet bir fırtınanın içinde dağılır toplanır, dizginsiz şekilde saçılıp kavuşur ve sonrasında ortaya işte bu enerjiyle beslenmiş kompozisyonlar çıkar.
Haber:Çaykara Gündem Gazetesi
