Gazetemiz Yayın Kurulu Üyesi ve Yazarı Mustafa Mutlu Sokak Hayvanlarını Korumak İçin Yazdı
Yaşam; canlıların doğada hayatlarını devam ettirmek olarak kabul edilir. Nerede yaşadıkları, nasıl yaşadıkları ve hayatlarını nasıl devam ettirdikleri konusuna da yaşam biçimi denir.
Doğadaki canlı hayatı; İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler olarak üç ana gurupta ele alındığında doğanın sanıldığı gibi sadece insanlara ait olmadığını rahatça görebilmekteyiz. Hayvanlar da kendi aralarında ikiye ayrılır; yaban ve evcil. Yaban hayvanı insandan uzak, doğada kendi yaşam koşullarını benimsemiş ve doğa dengesi bakımından yaradan tarafından kendisine verilen görevini tamamlamak üzere yaşamını sürdürme çabasını gösterir. Kâinatta hiçbir varlık sebepsiz bulunmadığı tartışılamayacak kadar bir hakikat olduğu genel geçer olan kuraldır.
Dünya yaşam biçimlerini insanlar kendi düşünce ve ihtiyaçlarına göre etkilemiş ve bazı değişiklikleri bizzat kendisi yapmıştır. Odun ihtiyacı için ormanların yok olması, ekip-dikmek için doğanın olağan yapısında değişiklikler yaparak kendi arzu ve istekleri doğrultusunda doğaya yön vermiştir. Yaban hayatı doğal olarak olumsuz etkilemiştir, yaban hayvanları yaşam biçimlerini zorlamış ve bazı durumlarda imkânsızlıklar ortaya koya bilmiştir. İç içe giren insan-yaban hayatı birbirini tehdit eder bir duruma gelmiştir. Bu korku altında birbirini yok etmek kaçınılmaz bir durum olmuştur. İnsan için; kurt, domuz, ayı, tilki, çakal ve birçok yırtıcı kuş türü tehdit ve zarar veren olduğundan etkisiz hale getirilmesi gereken zararlılar olarak görülmektedir. Yabanlar açısından ise ya kendini korumak için insanın kendisine yada beslenmek için insanların besledikleri hayvanlara zarar verebilir durumu bir gerçektir.
Asıl konumuz; insanlığın evcilleştirdiği hayvanlar, insanlık doğada kendisine yakın gördüğü ve fayda sağlayacağını düşündüğü yaban hayvanlarından bazılarını evcilleştirmiş ve birlikte yaşama imkânı oluşturmuştur. At gibi hayvanların gücünden,inek,manda türü hayvanların etinden-sütünden; koyun-keçi türü hayvanların da etinden, sütünden ve yününden faydalanmak üzere evcilleştirmiştir. Köpek, kedi ve bazı kuşları da insan evcilleştirmiştir. Ancak insan evcilleştirdiği hayvanlardan menfaat sağlamadığı veya kendisinin artık menfaat beklemediği durumlarda hayvana zarar verir noktaya gelebilmektedir. Bu bazen eziyet, bazen de öldürmek olabilmektedir. Bazen de evcil olan hayvanların ahlak bozması veya türüne münhasır özelliklerinden dolayı insana zarar verebildiğini görebilmekteyiz. Evcilleştirilmiş ve terk edilmiş hayvanların vahşi doğa da yaşama kabiliyetlerini kaybettikleri için sokakta yaşamlarını devam ettirmek zorunda kalmaktadır. Buda insan için tehdit ve tehlike olabildiği gerçeği ile insanı karşı karşıya getirdiğini görüyoruz. Karşılıklı tehdit ve korku sonucu; sokak hayvanları ile insan arasında var olan dostluk ilişkisi düşmanlığa dönüştüğünü görüyoruz. İnsanlık dışı vahşete dönüşebilen insan tepkisi asla kabul edilemez bir durumdur. Aynı şekilde sokak hayvanlarının da insana zarar vermesi ciddi bir tehdit ve hatta tehlikedir.
Son zamanlarda artan sokak hayvanları işkencesi vicdanların sızlamasına, tepkileri de beraberinde ortaya konmasına yol açtığı bir gerçek. Bunun doğal sonucu olarak da devlet kanun marifeti ile bu durumda tedbir almak üzere bazı çalışmalar içerisindedir. Ancak bu çalışmaları yaparken, kanun çıkarırken anlık tepkilerin etkisinde kalarak eksik ve yanlış bir iş yapmaması gerekir. Yaban Yaşam Düzenini baştan sona düzenleyen, hayvan haklarını insan hakları ile beraber eşit düşünüp kesin bir sonuç verecek kapsamlı bir düzenleme yapması gerekir. Sokak hayvanlarına insanlık dışı fiillerde bulunanlara kesinlikle ceza verilmelidir. Ancak bu hayvanları sokağa atan insanların da aynı cezaya muhatap olmaları sağlanmalıdır. Evcil hayvan besleyen kişilerin devletin yetkili mercilerince yerine getirmesi gereken kriterleri istenmeli ve evcil hayvan beslemenin mutlaka bir izne bağlı olması sağlanmalıdır. Evcil hayvanların istenmediği durumda ise ne yapılacağı da kesin kurallarla belirlenmelidir, keyfiyet ortadan kaldırılmalıdır. Sokak hayvanlarının barınmalarını, beslenmelerini ve sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesini sağlamak amacıyla yetkili ve sorumlu kurumlar kesin tanımlanmalı ve bu görevi yerine getirmeleri için altyapısı oluşturulmalıdır.
Kâinatın yaratıcısı, mükemmel bir nizam yaratmıştır, doğa dediğimiz nimet herkese yeter, doğal nizamın kurallarını uygularsak hiçbir sorun kalmayacaktır.
