Taka Gazetesi Genel Müdürü ve Gazetemizin yazarlarından Çaykaralı hemşehrimiz Zihni Ağırman´ın kaleme aldığı "Tut Elimden Baba " adlı makaleyi sizlerle paylaşıyoruz.
Bir annenin en mutlu anı nedir biliyor musunuz?
O küçücük yavrusunun kendinden emdiği bir yudum süt.
Ya bir babanın en gururlu anı,
Yavrusunun baba diye seslenmesi.
Çocuk annenin ve babanın gözünde hiç büyümez, küçüktür, hep çocuk kalır.
Dünyada kıskanmayan, kıskanılmayan tek varlıktır anne, baba ve çocuk.
Onları fırtınalardan koruyan, yol gösteren, çırpınandır anne baba
Al ömrümü koy ömrünün üstüne denilendir yavrular.
10 yıl önce annemi kaybettim.
Unutamadım, unutturulamadı.
Hala acısı taptaze.
Babama döndük.
Hayat dolu,
83 yaşında.
Ölümü hiçbir zaman düşünmedi.
Eski topraklar deriz ya biraz öyle ama nefesime doyamıyorum diyor güzel babam.
Çok hastalıklar yaşadı, hala onlarla mücadele ediyor.
Bir yeri ağrısa hemen hastaneye koşarız.
Bayramda elini öpmeye gittim
?Beni son bir sefer daha doktora götür oğlum, yeter sizi de çok yordum? deyince başımdan aşağıya kaynar sular döküldü sanki.
Tüylerim diken gibi oldu.
Olur, mu baba ne zaman istersem tüm hastaneler emrinde desem de için bir başka acıdı.
Hele sol yanım çok acıdı.
Hala o söz kulaklarımda çınladığında içim burkuluyor.
Ve kendimi onun yerine koydum.
Zaman su gibi geçiyor bir gün onun durumuna geleceğimi biliyorum.
Ben çocuklarıma nasıl davranacağımı düşündüm bir an.
Ve çocuklarına şunları söylemek istedim içimden mırıldanarak
Benim yaşlandığımı düşündüğünüz gün
Sabırlı olun lütfen ve beni anlamaya çalışın.
Yemek yerken üstümü kirletirsem, üzerimi değiştirecek gücüm yoksa sabırlı olun evlatlarım.
Benim size bir şeyler öğretmek için sizinle ilgilendiğim zamanları hatırlayın.
Sizinle konuşurken, sürekli aynı şeyleri 1000 kere tekrarlıyorsam sözümü kesmeyin ve beni dinleyin.
Siz küçükken, uyuyana kadar aynı hikâyeyi 1000 defa tekrar tekrar okumak zorunda kalıyordum ya o anı düşünün.
Banyo yapmak istemediğimde;
Beni utandırmayın ya da azarlamayın.
Sizi banyoya götürmek için icat ettiğim küçük yöntemlerimi ve oyunlarımı hatırlayın.
Yeni teknolojiler karşındaki cahilliğimi görürseniz, bana zaman tanı ve beni yüzünde alaycı bir gülümsemeyle izlemeyin.
Bazı zamanlarda unutkan olursam yahut konuşmalarımızda ipin ucunu kaçırırsam, lütfen hatırlamam için gerekli zamanı bana tanıyın. Eğer hatırlayamazsam, sinirlenmeyin.
Çünkü asıl önemli olan benim konuşmam değil, sizlerin yanında olabilmem ve sizin beni dinliyor olmanızdır.
Ben size bir sürü şeyi nasıl yapacağınızı gösterdim?
İyi yemek yemeyi, iyi giyinmeyi, yaşamı göğüslemeyi.
Eğer bir şey yemek istemezsem, baskı yapmayın bana. Ne zaman yemem yada yememem gerektiğini ben gayet iyi bilirim.
Ve yaşlı bacaklarım yürümeme izin vermediğinde bana elinizi verin. Tutun elimden.
Tıpkı, benim size ilk adımlarını atarken tuttuğum gibi.
Ve bir gün artık daha fazla yaşamak istemediğimi söylediğimde ve ölmek istediğimi deyince kızmayın. Bir gün anlayacaksınız.
Yaşımın; zevk alma değil artık idareten yaşama yaşı olduğunu anlamaya çalışın.
Bir gün şunu anlayacaksınız:
Hatalarıma karşın hep sizin için iyi olanı gerçekleştirmeye çabaladım ve sizin yolunuzu hazırlamaya çalıştım.
Sizin yanınızda olduğumda üzgün, kızgın ya da güçsüz hissetmeyin kendinizi.
Benim yanımda olmalısınız, beni anlamalısınız ve bana yardım etmelisiniz.
Yürümeme yardımcı olun.
Ve yolumu sabır ile, sevgi ile bitirmeme yardımcı olun.
Benim için yaptıklarınızı, bir gülümseme ve sizin için her zaman taşıdığım çok derin bir sevgi ile geri ödeyebilirim ancak.
Sizi çok seviyorum kızım ve oğlum.
Ve hep seveceğim.
Allah benim ömrümüzü sizlere versin.
Canım babam bütün bunları sen de yaptın bizim için
Şimdi sıra bizde Aslan Babam
Tut elimi kalk ayağa baba.