Bizler Eğitimciler Eğitim kavramını tanımlarken iki farklı Eğitim kavramından söz ederiz. Bunlardan bir tanesi çocuklarımızın her gün onlara şekil veren onların geleceklerini şekillendiren eli öpülesi öğretmen arkadaşlarımız ile bir arada bulundukları Sınıf ve okul ortamı.Biz buna Eğitim tabiri ile Örgün Eğitim adını veriyoruz.
Bir diğer Eğitim şekli ise Yaygın Eğitim.Ancak gerek velilerimiz gerekse vatandaşlarımızın önemli bir bölümü yaygın eğitim konusunda çok fazla bilgi sahibi değildir.
Yaygın Eğitim okul ve sınıf ortamı olmadan İnternet ya da televizyon aracılığı ile insanlara eğitim verilmesidir. Ülkemizde Yaygın Eğitim çalışmaları son derece gelişmiştir.Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesine ait tüm bölümler yaygın eğitim yolu ile eğitim vermektedirler.
Ülkemizde bir çok Üniversite Öğrencilerine yönelik Yaygın Eğitim faaliyetleri gerçekleştirmektedirler. Ayrıca MEB UZEM(Uzaktan Eğitim Merkezi)EBA(Eğitim Bilişim Ağı) yolu ile Uzaktan Eğitim yapılmaktadır.
Çocuklarımızın geleceğini şekillendiren Öğretmenlerimiz Hizmet içi Eğitim çalışmalarının çok önemli bir bölümünü Milli Eğitim Bakanlığının bu sistemi üzerinden gerçekleştirmektedirler.
Ayrıca her yıl Haziran Ayının son iki haftası ile Eylül ayının ilk iki haftasında öğretmenlerimiz tarafından gerçekleştirilen ikişer haftalık Seminer çalışmalarının çok büyük bir bölümü Uzaktan Eğitim yolu ile gerçekleştirilmektedir.
Yani Örgün Eğitim ile Yaygın Eğitim Eğitimin birbirinden ayrılmayacak iki yapışık ikiz kardeşi gibidir.
Hem insanlık alemi olarak hem de ülke olarak zor ve çetin bir dönemden geçiyoruz.Korona Virüs salgını tüm insanlığı tehdit eder duruma gelmiş
Bu yüzden de Bilim Kurulunun almış olduğu karar gereği 16 Mart 2020 tarihinden itibaren okullarımız ileri bir tarihe kadar Örgün Eğitime tatil edildi ve öğrencilerimiz evlerine gönderildi.
Son derece doğru ve isabetli bir karar olan bu karar tamamen geleceğimizin teminatı olan Sevgili yavrularımızın sağlıklarını korumaya yönelik olarak alınmıştır ve de bu karar kesinlikle doğrudur.
Milli Eğitim Bakanlığımız 23 Mart 2020 Pazartesi UZEM EBA yolu ile öğrencilerimize yönelik Uzaktan Eğitim yolu ile Eğitim vermektedir.
Bu programlar öğrencilerimiz tarafından hem internet üzerinden hem de televizyondan takip edilebilmektedir.
Ancak bu sistemin başarılı olabilmesinin yolu velinin Uzaktan Eğitim konusunda duyarlı davranması ve bu duruma önem vermesinden geçmektedir.
Bir öğretmen olarak şunu üzülerek ifade etmek isterim ki Velilerimizin önemli bir bölümü Uzaktan Eğitim konusunu çok fazla önemsememektedirler.
Veli çocuğumuzun aynasıdır.Anne babanın önem vermediği bir konuya üzülerek ifade etmek isteriz ki çocuğumuz da önem vermemektedir.
Evde otururken Uzaktan Eğitim gereksizdir ya da boş bir iştir sözünü anne babasından duyan çocuğumuz dersinin televizyondan yayınlanacağı saatte ya televizyonun başına geçmemekte geçse bile bu program çocuğumuz için çok da faydalı olmamaktadır.
Bu durumda çocuğumuz Uzaktan Eğitimi gereksiz bir etkinlik ya da boşuna zaman harcama olarak görmekte ve yaptığı işe dikkatini verememektedir.
O halde anne baba olarak bizim üzerimize düşen en önemli kavram Uzaktan Eğitimin önemine önce kendimiz inanmalı sonra da çocuklarımızı buna inandırmalıyız.
Unutmamamız gerekir ki bu karar keyfi alınmış bir karar değil tam aksine çocuklarımızın sağlığı için alınmış bir karardır.
Bir Öğretmen olarak şuna yürekten inanıyorum?
Hiçbir Uzaktan Eğitim çalışması çocuğumuzun üzerinde eli öpülesi öğretmen arkadaşımızın bir bakışı bir dokunuşu kadar asla etkili değildir.
Öğretmenlerimiz çocuklarımızın Dünyaları,yaşam kaynakları ve onları hayata bağlayan en önemli unsurlardır.
Umudumuz odur ki Millet olarak büyük bir mücadele verdiğimiz Korona Virüs belasından bir an önce kurtulacak ve çocuklarımız 30 Nisan 2020 Pazartesi sabahı çalacak olan ders zili ile birlikte okullarına ve onları yaşama bağlayan öğretmenlerine kavuşacaklardır.
Ancak?Çocuklarımız Öğretmenlerine kavuşana kadar?
Lütfen?
Anne babalar olarak?
Uzaktan Eğitime?
Önce biz inanalım?
Sonra da Çocuklarımızı inandıralım?