Karadeniz ve Ülke Turizminin en önemli merkezlerinden Uzungöl’de bir yandan İlkbahar güzelliği gönüllere ferah verirken bir yandan ise insanların Doğal Alanlara ve Doğaya vermiş oldukları zarar yürekleri burkuyor.
Doğa her mevsim farklı bir güzelliğe bürünüyor Uzungöl’de.Kışın bembeyez örtüsünü giyerek tabiri caiz ise bir gelin gibi süslenen Uzungöl, İlkbahar mevsimi ile birlikte yerini yemyeşil bir tabiat cennetine bırakmış durumda.Kafanızı kaldırıp etrafınıza bakıyorsunuz.Göz alabildiği kadar yeşillik ve orman.İnsanın yüreği ferah buluyor ve insanın içi huzur ile doluyor.O kadar güzel ki nerede ise bakmaya kıyamıyorsunuz.
Göl çevresi bir başka güzel.Çaykara Belediyesi ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından Uzungöl’de Restorasyon çalışması tamamlanan Anfi Bölgesi muhteşem güzelliği ile insanlara huzur veriyor.Yine Gölün üst kısmında Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Çay Bahçesi ve Piknik Alanı Uzungöl’e farklı bir güzellik ve değer katmış durumda.Ancak bir de küçük not ekleyelim.Bu bölgelerde büyümeye başlayan yabani otlar zamanla oturacak yerleri de kaplayacak.Bu durum ise ziyaretçiler tarafından olumsuz değerlendirilecek.Bu yüzden bu yabani otların budanması gerekiyor.
Dere yatakları Solaklı deresinin buz gibi soğuk suyu ile ilkbahar mevsiminde adeta coşmuş durumda.Uzungöl’den Barajlara doğru yürüyüşe çıktığınız zaman derede akan suyun ahenkli sesi size hiçbir müziğin veremeyeceği huzur ve mutluluğu veriyor.İnsanın yüreği neşe doluyor.Ancak burada da bir iki sıkıntıdan söz etmek isteriz.Uzungöl’ü ziyarete gelen misafirler ne yazık ki çöplerini dere kenarlarına bırakıyorlar ya da atıyorlar.Çaykara Belediyesi ekipleri tabi ki temizlik yapıyorlar ancak her gün takip etmek mümkün değil.Yaz boyunca her gün onbinlerce insan geliyor Uzungöl’e.Herkesin takip edilmesi imkansız.Bu durumda görev bizlere düşüyor.Çöplerimizi dere yataklarına ya da yol kenarlarına değil de çöp kutularına atmış olsak hem çevreyi korumuş oluruz hem de insan olmanın gereğini yerine getirmiş oluruz.
Evet Uzungöl çok güzel.Evet Uzungöl bir Doğa cenneti.Evet Uzungöl Dünya çapında bir turizm merkezi.Ancak bu doğa cennetini çöplerimiz ile cehenneme çevirmeye insan olarak hiç birimizin bir hakkı yoktur diye düşünüyorum.
Dere kenarları ile ilgili bir de anımsatma yapalım piknikçi kardeşlerimize…Geçmişte bunun örneklerini çok yaşadık.İlkbahar mevsiminde dere yataklarında piknik yaparken aman ha küçük çocuklarınıza dikkat edin.Sular çok kabarmış durumda.Allah göstermesin.Çocuğunuz dereye düşerse kurtarma şansınız nerde ise yok gibi.1980’li yıllarda o zamanlar Okul Müdürümüz olan ve ömrüm boyunca çok büyük saygı duyduğum kıymetli öğretmenim Ali Rıza Can’ın küçük çocuğunun Solaklı Deresine düşmesi ve hayatını kaybetmesi geliyor gözlerimin önüne.Tüylerim diken diken oluyor.Piknikçi dostlarımızı bir kere daha uyarıyor Öğretmenimiz Ali Rıza Can’a ise bir kere daha baş sağlığı dileklerimizi iletiyorum.
Barajlar Bölgesi İlkbahar mevsiminde bir başka güzel…Sanki 4 tane Uzungöl çıkıyor karşınıza Barajlar bölgesinde.Hepsi de muhteşem bir güzelliğe sahip.İnsan doğa içinde huzur buluyor bu bölgede.Fotoğraf çektirmenin mutluluğu her şeye değer.
Barajlar Bölgesinin hemen üst kısmında Piknik alanları başlıyor.İster ağaçların dibinde isterseniz ise Çaykara Belediyesi ve Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmış olan Piknik alanlarında gönlünüze göre piknik yapabilirsiniz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü tarafından bu bölgede son derece Modern oturma ve dinlenme alanları oluşturulmuş.Dere kenarlarında hem yürüme parkuru hem de oturma yerleri ahşap kaplama ile kaplanarak modern bir dinlenme alanı oluşturulmuş.Amaç belli.Yürüyüşe çıkan vatandaşların oturup soluklanacakları ve dere sesi eşliğinde huzur içinde yürüyüş yapabilecekleri yürüyüş alanları oluşturmak.
Ama o da ne…Gözlerimize inanamıyoruz.Yok diyoruz önce.Bunu yapan insan olamaz.Ama oluyor ne yazık ki.Ne mi oluyor.O güzelim Ahşap döşemenin üzerinde ateş yakılmış ve piknik yapılmış.Yok artık diyoruz.Güzelim yürüyüş yolunun yarısında bakıyorsunuz ki yanık çukurları oluşmuş. Ayağınız içine düşse kırılacak.Yok artık diye isyan ediyorsunuz.
Bu kadarı ile kalsa yine iyi.Başka ne var.Hani oturma yerleri yapılmıştı ya ahşaptan.İşte o ahşaplar yerlerinden sökülmüş ve mangalı tutuşturmak için kullanılmış.İnsanın ne aklı ne de hafızası kaldırıyor.Behey mübarek.Orman yan tarafında.Git birkaç çalı çırpı topla yap mangalını.Yok öyle değil.Oturma banketlerini sökecekler üstelik bunları bir de ahşap döşemenin üzerinde yakarak magal keyfi yapacaklar.Lanet olsun sizin mangalınıza da keyfinize de.Ben bunu yapanlara insan diyemiyorum.Kimse kusura bakmasın
Yol boyunca dinlenebileceğiniz bir çok çimenlik alan var.Gönül huzuru içinde kendinizi çimlerin üzerine atıyorsunuz.Tam huzur bulacaksınız ki o da ne?Burnunuzun dibinde bir poşet.İçinde çürümüş domates salatalık,peynir vs…Tüm neşeniz kaçıyor.Ve içinizden ne olur benden önce buraya gelen ve bu çöpü bırakıp giden kardeşimiz çöpünü buraya bırakmak yerine 20 metre karşıdaki çöp kutusuna bıraksa.Bu nasıl bir aile terbiyesi,bu nasıl bir aile eğitimi anlayabilmek mümkün değil demek geliyor.
Ve Macera Parkındasınız artık.Her mevsim olduğu gibi ilkbahar mevsiminde bir başka güzel Haros Komları ve Macera Parkında.Göz alabildiği kardar yeşillik.Yeşilin ve çiçeğin her tonunu burada bulabilmek mümkün.Artık kendinizi doğaya bırakmak ve o muhteşem tabiatın içinde huzur bulma zamanı.
Derenin o tadına doyum olmayan huzur dolu sesi eşliğinde sizler dinlenebilirsiniz ya da Macera Parkında her yaş Grubuna uygun aktiviteler ile doğa ile baş başa saatlerce vakit geçirebilirsiniz