Uzungöl'ün Aydınlık Yüzünün Ardından

Uzungöl

Uzungöl'ün Aydınlık Yüzünün Ardından

Öğretmen Hilmi Kanık tarafından kalema alınan Uzungöl’ün Aydınlık Yüzünün Ardından” isimli yazısını sizlerle paylaşıyoruz.

İnsanoğlu bir rüzgar misali.

Şu an varsın.10 Saniye sonra yoksun.

Öyle diyor şair.

Ömür bir nefes arası.

Sana da gelir sırası.

Bir nefes önce varsın.Bir nefes sonra yok.

Hayat bu kadar basit.

Hayat bu kadar sade işte.

Ama bizler…İnsanoğlu olarak…Kendi kendimize…

Hayatı zorlaştırdıkça zorlaştırıyoruz.

Peki gerçek insan nasıl olmalı.

İnsan nasıl biri olarak yaşamalı…

Herkesin kendine göre bir cevabı vardır kuşkusuz.

Herkes kendi penceresinden bakar fotoğrafa.

Benim kendi fotoğrafımı baştan paylaşarak başlayayım yazıma

Ne diyor Sevgili Volkan Konak…

Biriktirdiklerin senin değildir.

Paylaştıkların senindir.

Gerçek bir insanın en güzel tabiri bu olsa gerek.

Bu dünyadan göçüp giderken…

İnsanların dudaklarında tebessüm bırakabilmektir.

Ardından hoş bir seda bırakabilmektir.

Uzungöl’ün Cumhuriyet Dönemi Aydınlanma dönemine bakalım…

1930’lı yıllarda Sevgili Öğretmenimiz Mehmet Şükrü Özen…

Uzungöl’de okulu ilk açan,ilk öğretmenliğini yapan ve Aydınlanma meşalesini yakan isim…

Bundan 30 yıl sonra…

Bu defa oğlu Sevgili Cafer Tayyar Özen…

Ve eşi Fatma Özen…

Köy Enstitülerinden almış oldukları örnek eğitimi.

Uzungöl insanına aşılayarak

Uzungöl insanının bu günlere gelmesinde en büyük emek sahibi olan.

1963 Yılında Uzungöl Belediye teşkilatını kurarak hem Okul Müdürü,hem öğretmen hem xde Kurucu Belediye Başkanı olarak Uzungöl’e hizmet veren isim.

1970’li senelerde Çayıroba Mahallemizden Sevgili Ahmet Hacımahmutoğlu(Halde) Hocamızın da bir eğitimci olarak Uzungöl Aydınlanma Devrimine çok büğyük katkıları olmuştur.

1980’li yılllarda Sevgili Cevat Meral Şahin çifti.

Gerçekten de Uzungöl’e çok büyük hizmetler sunmuşlar,Uzungöl insanının ufkunu açma anlamında çok önemli mücadeleler vermişlerdir.

Sonrasında Sevgili Cahit Çelebi…

1990’lı Yıllardan 2010 Yılına kadar Uzungöl’de Aydınlanma mücadelesine emek veren önemli bir yönetici olarak tarih yapraklarındaki yerini almıştır.

Ve sadede gelelim şimdi…

Sevgili Nuriye ve Şaban Aygün çifti….

1980’li yıllar….

1990’lı yıllar…

Uzungöl’de turizmin olmadığı…

Uzungöl’ün tanınmadığı yıllar.

Uzungöl’ün Aydınlanma devrimine en büyük katkı sunan insanlar olarak tarihteki yerlerini almayı başarmışlardır.

Uzungöl’e memur olarak çalışmaya gelen…

Doktoru,öğretmeni,ebesi,hemşiresi,sağlık memuru,askeri,jandarması…

Erkek olanlar iki isim ile muhataptı Uzungöl’de

Ya Bekçi İsmail…Sevgili İsmail Koç ve eşi Lütfüye Abla…

Ya da Bekçi Şaban…Sevgili Şaban Aygün ve eşi Sevgili Nuriye Ablam

Sevgili Şaban Abi ve Nuriye Abla…

Hayatları boyunca her zaman…

Eğitimin yanında yer aldılar.Öğretmenin yanında yer aldılar.

Uzungöl’ün Aydınlanma Mücadelesine en büyük emek veren insanlar olarak tarihteki yerlerini aldılar.

Hiçbir zaman önyargıların hurafelerin yanında yer almadılar.

Hep aydınlığın ve müspet ilimin yanında yer alarak Uzungöl tarihine ismilerini altın harfler ile yazdırmayı başardılar.

Sevgili Nuriye Abla…

Uzungöl’e çalışmaya gelen bayan öğretmenlere

Hemişirelere…

Ebelere…

Evinin kapısını ardına kadar açtı…

An geldi arkadaş olmaya çalıştı.

An geldi dert ortağı…

An geldi tecrübeleri ile onlara yol göstermeye çalıştı.

Ve de en önemlisi..

Onların Uzungöl’e uyum sağlamalarını sağlayarak huzur içinde Uzungöl insanına hizmet vermeleri için onlara yol gösteren bir rehber oldu.

Eskilerin çok güzel bir sözü vardır.

Osmanlı Kadını tabirini kullanırlar.

Bu ifadeyi şunun için söylerler.

Dik duran,sözünün arkasından giden,bir çizgisi olan ve o çizgiden hiç sapmayan

Bana Uzungöl için Osmanlı Kadını kim diye sorarsanız sizlere iki isi m söyleyebilirim.

Biri Merhum Şair Battal Abimizin eşi Havva Nine ya da Nam-ı Değer Deli Hava…

Biri de Sevgili Nuriye Abla….

Ben kendi adıma söyleyeyim.

Aydın bir insan olmayı.

Sevgili Şaban Abi ve Sevgili Nuriye Abla’nın yanında öğrendim.

Televizyon ve teknoloji ile ilk onların evinde tanıştım çünkü o dönemde Uzungöl’de başka televizyon nerede ise yok gibiydi.

Dün son yolculuğuna uğurladık Sevgili Nuriye Abla’yı…

Ve bu gün…

Uzungöl’de taziye evinde sohbet ederken…

Nuriye Abla’nın büyük oğlu…

Sevgili Yaşar ile sohbet ediyoruz.

Hocam diyor Sevgili Yaşar…

O kadar çok insan arıyor ki taziye için…

Ben hayretler içinde kalıyorum.

Bu kadar insan annemi nereden tanıyor.

Sen yeter ki insanlara tertemiz bir yürek ile bağlan Sevgili Yaşar…

Sen yeter ki doğru yolda yürümeye çalış…

Sen yeter ki toplum insanı olmaya çalış…

Gerisi kendi kendine gelir…

Ve de toplum kendisine verilen hiçbir emeği asla ve asla karşılıksız bırakmaz…

Evet bu gün…

Sevgili Nuriye Abla’nın ardından…

Duygu yüklü bir yazı ile sizlerle birlikte olmak istedim.

Bu vesile ile başta Sevgili Mehmet Şükrü Özen ve Cafer Tayyar Özen ile Sevgili Şaban Abi ve Nuriye Abla olmak üzere Uzungöl’ün Aydınlanma Mücadelesine destek veren mücadele eden herkesi rahmet ve minnet ile anıyor hayatta olan Kıymetli Eğitimcilerimize ise sevdikleri ile birlikte sağlıklı ve uzun bir ömür diliyoruz.



İlginizi Çekebilir