Öğretmen Hilmi Kanık´ın "Yaylada Hüzün Mevsimi" İsimli Yazısını Sizlerle Paylaşıyoruz.
Sonbaharın ilk günlerinin yaşandığı şu günlerde insanlarımız artık yavaş yavaş yaylalara veda etme hazırlığı içerisindedir.Biraz da hava durumuna bağlı olarak Eylül ayının 15´i ile 25´i arasında yaylaların kapılarına kilit vurulacak ve de insanlarımız mezirelerine ya da evlerine döneceklerdir.İşte Bizler de bu yazımızda yaylanın son zamanlarını biraz da duygu yüklü bir yazı ile sizlerle paylaşmaya çalışacağız.
Mayıs Ayının 15´inde başlayan ve de yaklaşık olarak 4 ay süren Yaylacılık sezonunun son zamanları yaşanmaktadır artık.Yaylacılığın son zamanları ilkbahara oranla çok daha kolaydır aslında.Çünkü bu dönemde hayvanları beklemeye gerek yoktur.Hayvanların artık çayırlarda otlamalarına izin verilmektedir bu dönemde.Çayırlarda ise otlaklar bol miktarda olduğu için hayvanları sabah çıkarırsınız akşama doğru kapıdadır hayvanlar ve de kimsenin onları beklemesine hiç ama hiç gerek yoktur.İş bakımından biraz daha yoğundur yaylada son dönemler.Çayırların taşları ayıklanacaktır.Ayrıca çayırlara gübre taşımak ve de bu gübreleri yaymak gerekmektedir.Bu işler eğer gençler tarafından yapılacaksa oldukça keyifli bir iştir.Genç Kızlar ve genç Erkekler birleşirler.Bir araya gelerek her gün bir kişinin çayır temizliği ve gübrelemesini yaparlar.Bu durum dediğimiz gibi genç kızlar ve genç erkekler için büyük bir keyiftir.Çünkü onlar bu sayede bir arada bulunacaklardır.Bu işler eğer gençler tarafından yapılmayacak ise yaşlılar için oldukça yorucu ve de zahmetli bir iştir yaylada sonbahar mevsimi.
Ve de artık yaylada bütün işler bitmiş yavaş yavaş veda mevsimi başlamıştır.Yaşlılar için çok zordur yaylaya veda etmek.Çünkü komşularından ayrılma vakti gelmiştir.Her biri ayrı bir mahalledendir komşularının.Ve de komşularının bir çoğunu 7-8 ay boyunca hiç göremeyecektir.Yaş ilerledikçe ayrılmak daha da zordur komşularından Çünkü kim bilir belki seneye ilkbahara komşuları ulaşamayacak ve de Hakka yürüyecektir.Belki de kendisi son yılını yaşamaktadır Yaylada.Bu yüzden de birbirlerinden ayrılmak çok zor olmaktadır yaşlılarımız için.Ya Gençler?Onlar için ayrı bir hüzün mevsimidir sonbahar.Ayrılığın en derin izlerini yüreklerinde taşımaktadır gençlerimiz.Genç kızlarımız bir türkü tuttururlar dillerinde
?Ağlattun Beni Anam
Galiba öleceğum.
Sakarsu yollarına
Daha Gelmeyeceğum?
Bu yaylaya bir sitemdir aslında genç kızlarımızın.Kışın belki de evleneceklerinin ve de yaylaya bir daha genç bir kız olarak çıkamayacak olmanın sitemidir.
Ve delikanlılarımız?Sevdikleri kızlardan ayrılmak durumundadır delikanlılarımız.Bu yüzden de yüreklerini derin bir hüzün kaplamıştır.Kim bilir belki de gönlünü kaptırdığı kızı bir daha hiç göremeyecektir delikanlılarımız.
Yaz boyu eğlence ve sohbetlerdeki coşku artık yerini hüzün mevsimine bırakmıştır.Suratlar asıktır.Kimse konuşmaz.Herkes derin düşüncelerin içerisine dalıp gitmişlerdir.Havada da hüzün kokusu vardır yaylada.Her taraf yavaş yavaş boşalmaya başlar.Yaylaların kapısına teker teker kilit vurulur.Ve de dağlar sanki terk edilişlerinin hüzünü içerisinde bir başka gariptir sonbahar mevsiminde.Sanki yaylalar da ağlamaktadır bu mevsimde misafirlerini uğurlayacağı için.
Ve bir türkü daha tutturur Genç Kızlarımız
?Habu akan dereler hep gözumun yaşidur.
Çok sevup da ayrılmak ölümün gardaşidur?
Kapılar teker teker kilitlenir ve de yaklaşık 8 ay sonra yeniden buluşmak üzere yaylalara veda edilir ve köyün yolu tutulur.
Bu yazımızda yaylada son zamanları anlatmaya çalıştık.Daha doğrusu bundan 20-30 sene öncesinin yaylada son zamanlarını paylaşmaya çalıştık sizlerle Sevgili Çaykara Gündem Dostları.
Neden mi 20-30 sene öncesini anlattık.Çünkü günümüzde artık yaylada ne ninelerimizi bulmak mümkün ne de dedelerimizi.Onların hepsi tansiyonm hastası ve de yaylaya çıkamıyorlar.
Ne Genç Kızlarımızı bulabilirsiniz bu dönemde yaylalarda ne de delikanlılarımızı.Onların da kimi ekonomik bağımsızlıklarını kazanma peşinde kimi ise akademik kariyer peşinde.
Hani genç kızlarımız sevdiklerini alamıyorlardı ya.Şimdi öyle bir şey de yok çok şükür.Seven sevdiği ile evleniyor kimse de itiraz etmiyor artık.
Peki yaylalarda kim var şimdi.Tatilciler var Sevgili Çaykara Gündem Dostları.İnsanlarımız tatil için 20 günlüğüne 1 aylığına yaylaya çıkıyor sonra da kapısına kilit vurarak terk ediyor yaylaları.Bu anlamda özellikle de sonbahar mevsiminde yaylalarımızın bizlere fazlası ile kırgın olduğunu düşünüyorum.Gelenek ve göreneklerimizi yaşatmadığımız ve de yaylalarımıza sahip çıkmadığımız için.Bilmem Haksız Mıyım?