Öğretmen Hilmi Kanık tarafından kaleme alınan Yolun Açık Olsun Güzel Yürekli İnsan isimli yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
İnsanoğlu bir su misali
Şu an varsın.10 Saniye sonra yoksun.
İnsanoğlu bir derya misali.
Varlığında etrafına ışık saçarsın.
Yokluğunda hiçbir işe yaramazsın.
Bir garip varlıktır insanoğlu.
Doymak nedir bilmez.
Bir evimiz varsa ikincisini,üçüncüsünü dördüncüsünü isteriz.
En Lüks araba bizim altımızda olacak.
Hem de birkaç tane.
Yatımız,katımız,arsamız bilmem daha nelerimiz,nelerimiz...
Sahi nedir bu insanoğlunun doymayan ihtirasları?
Neden az olan ile yetinmiyoruz?
Neden kendimizi düşünürken etrafımızdakilere de faydamız dokunmuyor?
Sahi bize ne oluyor?
Hayatı ne kadar garanti görüyoruz?
Bir varız 10 saniye sonrasında yokuz işte.
Hayat bu kadar basit ve sade.
Çocuklarınız,arkadaşlarınız,dostlarınız,ömrünüzü verdiğiniz insanlar.
Sizi sadece öldüğünüz gece anımsayacaklar.
Ertesi gün de toprağa koyacaklar.
Sonra hayat devam edecek.
Eeeee o halde...
Nedir bu doymayan,bitmek tükenmek bilmeyen ihtiraslarımız...
57 Senelik şu kocaman ömrümde tanıdığım en temiz,en saf,en iyi kalpli insanlardan bir tanesi olarak aramızda oldu Sevgili Murat Erdoğan,
Aynı yerde birlikte doğduk.
Çocukluğumuz birlikte geçti.
Yaylada kapı komşu olarak her yaz nerede ise 24 saatimiz birlikte geçti.
Dedik ya...
Hayatta tanıdığım yüreği tertemiz bir insan olarak başladı hayata Sevgili Murat....
Sonra o da biz de hayatın çarkına takıldık.
Hayat bizi evirip çevirmeye işlemeye başladı.
Murat’ı bizden uzaklara attı hayat...
İzmit’e gitti.
Orada evlendi çoluk çocuk sahibi oldu.
İş bark sahibi oldu.
Seneler bir su gibi geçti gitti hayatımızdan.
Bir de bakmışız ki 20’li yaşlarda hatta 10’lu yaşlarda ayrıldığımız Murat 50’li yaşlarda tekrar Uzungöl’e geri döndü.
Ama bir gariplik vardı.
Hayat hepimizi bir şekilde değiştirmişkti.
Murat ise hiç ama hiç değişmemişti.
15 Yaşında İzmit’e gönderdiğimiz Murat 35 sene sonra yine aynı Murat olarak Uzungöl’e geri dönmüştü.
Tertemiz ve pırıl pırıl.
Tıpkı bir pırlanta gibi.tıpkı bir mücevher gibi.
Turizmcilik yapacağım Uzungöl’de dedi.
O tertemiz yüreği ile Turizm işine soyundu.
Ama kolay değildi.
Bu işin çilesi vardı,mücadelesi vardı yorgunluğu vardı.
Hepsine sabırla katlanarak mücadele etti Sevgili Murat...
Ve bir gün geldi ki o acı hastalık ile yüz yüze geldi.
Kanserdi Sevgili Murat.
Üstelik kanser vücudunun her tarafını sarmıştı.
Ama onun cesareti her şeyin üstündeydi.
Hoca iyiyim.Turp gibiyim yenecepğim ben bu illeti diyordu.
Mücadele,mücadele,mücadele...
Asla pes etmedi.
Asla ümidini kaybetmedi.
Ama lanet hastalık yakaladı mı bırakmıyor işte Sevgili Murat Erdoğan’ın da bitmek bilmeyen savaşı ancak 29 Kasım 2023 tarihine kadar dayanabilmişti.
Ve alıp götürdü Sevgili Murat’ı aramızdan,
İyi yürekli temiz kalpli insanlar yaşamıyor.
Bizler buna her gün tanıklık ediyoruz ama aklımız bir türlü başımıza gelmiyor işte.
Sevgili Murat Erdoğan, 30 Kasım 2023 Perşembe günü ikindi namazına müteakip İzmit Kartepe Fatih Camiinde ikindi namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından aynı yerde bulunan aile kabristanlığında son yolculuğuna uğurlandı.
Peki son yolculuğunda kardeşimizin yanında mıydık.
Bahane üretmeyeceğim.
Yalan konuşmayacağım.
Onun gibi konuşacağım.
Net ve açık.
Hayır yanında değildim.
Peki aynı durumda o olsa o bizi yalnız bırakır mıydı?
Kesinlikle bırakmazdı.
Bilmem başka bir şey söylemeye gerek var mı?
O öldü biz ölmeyeceğiz.
Yeni yolculuğunda Rabbim yar ve yardımcın olsun güzel yürekli insan.
Sen Rabbimin sana emanet olarak verdiği o tertemiz yüreği hiç kirletmeden,hiç leke kondurmadan tertemiz bir şekilde yine sahibine teslim ettin.
Dostların,arkadaşların olarak buna fazlası ile şahadetlik ederiz.
Rabbim o tertemiz pırlanta gibi yüreğini cenneti ile mükafatlandırsın inşallah
Yerin nur,mekanın cennet olsun.