Zihni AĞIRMAN


Seni Severiz Başbakanım!


Türkiye 3 Temmuz 2011?den beri şikeyi konuşuyor.

Hatta sadece Türkiye değil tüm Avrupa
Süper lig?de yapılan şike olayları aylarca kamuoyunu meşgul etti.
Türkiye bir hukuk devletidir ve kanunlarla yönetilir.
Ağalık, paşalık sistemi yoktur.

Kanunlar der ki Fenerbahçe küme düşürülür, Trabzonspor şampiyon ilan edilir.
Ancak her ne hikmetse kimse buna cesaret edemedi.
Türkiye Futbol Federasyonu işin içinden çıkamadı.

Fenerbahçe kongre üyesi eski Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar bu işin altında ezildi.
UEFA küme düşüreceksin dedi. Yemedi.

Yemedi ki Fenerbahçe?yi küme düşüremediler.
Trabzonspor?u Şampiyonlar Ligi?ne alarak, şampiyon Trabzonspor?dur dedi ama yine anlayamadılar, hazmedemedi.
Sonunda Mehmet Ali Aydınlar çareyi kaçmakta buldu. Başka çaresi kalmadı.
Çünkü o da biliyordu ki kanunlar harfiyen uygulanır.

O uygulamaktan çekindiği için kaçtı. Ya da korktuğu için.
Yerine yeni federasyon başkanı seçildi. O da işe Fenerbahçemiz diyerek başladı, kıvıramadı. Yapamayacağının sinyalini verdi.
Fenerbahçe taraftarı olduğunu bildiğimiz Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, UEFA Başkanı Michael Platini?yi Türkiye?ye davet ederek ortamı yumuşatmaya çalıştı.

?Suçu işleyen kulüpler değil, spor adamlarıdır? diyerek Fenerbahçe?yi küme düşürmeme adına Aziz Yıldırım?ı gözden çıkardı, onu feda etti. Platini bu görüşe katılmadı. Yalnız kaldığını hisseden Aziz Yıldırım içerden seslendi ?Hayır Platini?nin dediği doğrudur? diye haykırdı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tavrını daha da netleştirerek ceza verirken fail ile tüzel kişiliklerin ayrılması gerektiği savunarak, ?Şike sahaya yansımış mı bakılır ve karar ona göre verilir. Aksi halde kulübü cezalandırmak neden? Para cezası vermek neden? 8 takım birden ligden düşerse ne olur, futbol biter. Ceza davası ile Futbol Federasyonu?nun kararını birbirinden ayırmak lazım. Platini?ye de İngiltere örneğini verdim. Orada holiganlar yüzünden Thatcher (Margaret Thatcher, İngiliz Başbakanı, 1979-1990) İngiliz takımlarının Avrupa?ya çıkışını 5 yıl yasakladı. Ne oldu? Kendi aralarında gayet güzel devam ettiler. Döndükleri sene de şampiyon oldular? dedi.
Bunları söyleyen Başbakanımız Tayyip Erdoğan.

Yazık, çok yazık
Şampiyonluğu bir türlü verilmeyen, hak ettiği kupayı müzesine alamayan Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener de cevap verdi. ?Umarım tam bunları söylememiştir. Eğer Avrupa?ya gitmezsen bende Ünal Aysal gibi bırakırım. Eğer Fenerbahçe?nin yerinde biz olsaydık her halde ben öbür dünyaya gitmiştim? dedi.

Sadri Başkan doğru söyledi.
Fenerbahçe?nin yerine ister Trabzonspor ister başka bir takım olsun hangi takım olursa olsun küme düşürülürdü
Madem şike yok, bu operasyonlar niye
Madem şike yok, şike operasyonu kapsamında o kadar spor adamı niye gözaltına alındı, niye tutuklandı niye hapse atıldı.
Kimisi tahliye oldu, kimisi hala içerde.
Ortada şike yoksa, suç yoksa bu insanlar niye içerde tutuluyor.

Bizim içerdekilerle dışarıdakilerle hiçbir işimiz yok. Bizim işimiz hakkımızın yenilmemesidir, şampiyonluğumuzun geri verilmesidir.
Biz kupamızı istiyoruz, alın terimizin karşılığını istiyoruz.

Bak Sayın Başbakanım sizi severiz sayarız. Saygıda kusur etmeyiz. Güzel hizmetlerinize de teşekkür ederiz. Trabzon her zaman sana sahip çıktı. Trabzonlu her zaman gereğini yaptı. Kaç milletvekili istediysen verdi. Trabzon Belediyesini geri istediniz verdi. Trabzonlu hep verdi.
Ama bizim şampiyonluğumuzu yiyemezsiniz.

Sayın Başbakanım Trabzonspor?un haklarına halel getirecek davranış içinde olacağınıza inanmıyoruz, inanmak da istemiyoruz.
2004 yılını iyi hatırlarız. Avni Aker?de Trabzonspor Fenerbahçe maçında Fenerbahçeli seyirciler stattan çıkarıldı diye ?Fenerbahçeli taraftarlara haksızlık yapıldı? dediniz yanlışı düzeltmediniz. Trabzonlular tavır koydu ve belediye başkanlığını CHP?ye verdi.
Şimdide aynısını yapıyorsunuz, yapmayın.

2014 ve 2015 seçimlerinde bu halk yine rövanşı almasını bilir.
Siz bu yörenin insanısınız. Sizlerin haktan, hukuktan adaletten yana olan biri olduğunuzu biliyor bu toplum. Adalet ve Kalkınma Partisi?ni kurarken amaçta buydu, adaletten sakınmamaktı. Bu düşüncenize zeval vermeyin sayın başbakanım.
Bırakın bu işi hukukçular çözsün.