Son yıllarda yatırımların çoğu turizm odaklı olması elde edilen kazancın hepsi, birikimini bankalardan çekmiş oldukları kredilerle yapmış olduğumuz yatırımların Pandemi sebebiyle kapalı kalması bizlere çok ağır bir yük getirdi. Bölge turizmine en yoğun katkıyı sunan Suudili misafirlerimizin iki yıldır bölgemizi ziyaret etmemeleri bizleri olumsuz yönde etkiledi. Yapılan yatırımların ayakta durabilmesi için turizmi çeşitlendirmek, alternatifler üretmemiz gerektiğini daha iyi anladık. Turizmi yönetenler, il müdürü, STK’lar, ticaret odası, esnaf odası, TÜRSAB, turizmle iştigal eden herkesin yoğun bir çalışma içine girmesi ve yetkili mercilerin haberdar etmeleri gerekir.
Sezonun kısa olması turizme hizmet verenleri çok etkiliyor. Kalifiye eleman tutamıyoruz, kaliteli hizmet veremiyoruz. Turizmi yönetemiyoruz, gelen misafirlerimizi yeterince mutlu edemiyoruz. Düzensiz ve tertipsiz kurulan işyerlerini düzene sokacak, hizmet kalitesini yükseltecek eğitim programı, paneller düzenlemiyoruz. Arz talepten doğan turizm pastasından faydalanmak isteyen yerleşik halkın vermiş olduğu emeğin karşılığını alabilmesi için kendini geliştirebilecek argümanların bir an önce harekete geçip doğru pencereden turizmi yönetme gayretine girmesi gerekir.
Siyasiler, devlet büyüklerimiz, politikacılarımız, bilim insanlarımız, iş adamlarımız bölgeye akın akın gelen turistlerin artık farkına varmaları gerekir. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar duyarsız bir şekilde turizm yönetilmiyor. Turizm sezonun büyütmek için en ufak bir çalışma yok. Toplantılar paneller düzenleniyor her şey konuşuluyor karar alınıyor ama harekete geçilmiyor.
Bölge turizmine önemli bir ivme kazandıracak olan teleferik ve kayak merkezi çalışması yılan hikâyesine döndü. Bu konuda önemli çalışmaları olan, fizibilite raporları çıkaran, projeler üreten değerli bilim insanı Trabzon üniversitesi beden eğitimi ve spor fakültesi dekanı Prof. Dr. Fatih Bektaş’ın çalışmalarını ciddiye alıp bir an önce yatırımına dönüştürülmesi gerektiğine inanıyorum. Ovitten Şekersu köyüne kadar olan altı boğazın kayak merkezi oluşabilmesi için yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar var onlarını önünü açıp altyapısı hazır olan Şekersu ve Multat boğazlarının birinci etap olarak yapıp turizme kazandırılması gerekir. Bölgedeki turizm hareketliliğini en az sekiz aya çıkarabilme durumu olur. Dünyada en pahalı turizm olan kış turizmi için en ideal kar kalitesine sahibiz ama ne yazık kı; bunu hayata geçirecek bir idari mekanizmamız yok. Sadece kış için değil yazın çim kayağı için yaylalarımızda, dağlarımızda yapılacak olan yatırımların kamp turizmini de katkı sunacağına inanıyorum.
Turizme hizmet verdiğimiz ilk yıllarda Uzungöl turizmin en önemli destinasyonlarından biri Şekersu yaylasıydı. Turizm gelişti her taraf yoğunluk yaşarken Şekersu hak ettiği değeri alamıyor. Tek sebebi 21. Yüzyılda köy statüsünde muhtarı olan bir köyün yolu stabilize bu nasıl bir anlayış. sultan murat yaylası hak ettiği değeri alıyor. Dört tane asfalt yolu var Şekersu’nun hiç yok. Artık kabuğumuzu kırıp dünyanın yaşadığı gelişmelere yelken açmanın vakti geldi geçiyor beyler….
Bölgede turizm çok hareketli geçti. Suudili misafirlerimiz siyasi sebeplerden dolayı bizleri ziyaret edemediler. Fakat Kuveyt yoğun olmak üzere orta doğunun tüm ülkeleri bizleri ziyaret ettiler önemli bir katkı sundular. Turizm paydaşlarıyla, esnaflarımızla bir araya geldiğimizde gayet mutlu olduklarını iyi çalıştıklarını söylüyorlar.
Bizlerde buna şahit oluyoruz.
