Bir süredir TİSKİ ile başımız dertte. TİSKİ ile dediysek, Su ile yani. Geçen Cumartesi günü oturduğumuz 1 Nolu Beşirli Mahallesi Şirin Sokakta asfaltın ortasından su sızmaya başladı. İlk zamanlar bunu normal karşılasak da birkaç saat içinde adeta bir küçük ırmak halini alınca hemen telefona sarılıp TİSKİ’den dostumuz Ali Yahya beyi arayıp ondan yardım istedim. Bana hemen ekip yönlendireceğini söyledi. Öyle de yaptı; müteşekkirim.
İki araçla ekip geldi ve tam oh işimiz görülecek, hem su boşuna akmayacak hem de mahallemiz kurtulacak derken, olay yerinde inceleme yapan ekibe de penceremden kulak veriyordum. Sonra birisi telefona birilerini arayıp bilgilendirdi. Olsun bu da normal dedim. Ama bir de ne göreyim; “Pazartesi bakılacağı yönünde vatandaşı bilgilendirin” dediler ve tası tarağı toplayıp mahallemizden gittiler. Buna da eyvallah dedik; elbet bir bildikleri vardı.
Ertesi günü yani 29 Ağustos Pazar sabahı su çok arttı, üstelik apartmanımızı da tehdit etmeye başladı. Giriş tamamen su ile dolmuştu. Fotoğraflarını çektim ve sosyal medyada paylaştım. Aynı zamanda bu kez Ali Yahya’nın da telkini ile ALO 185 Mavi Hattı arayıp, bir gün önce aradığımı da hatırlatarak tekrar yardım istedim. Hattın ucundaki kişi, acil koduyla durumu görevlilere ileteceğini söyledi. Sahiden de bir ekip gelip durumu tekrar inceledi ama sadece inceledi ve gidiş o gidiş…
Bu arada su artık kendine bir yol edinmiş, yaklaşık üç yüz metre aşağıdaki sahil caddesine doğru akmaya başladı. Yaz olması hasebiyle etrafı yeşillenmeye ve hafif de bir koku salmaya devam ediyor. Nihayet 30 Ağustos Pazartesi gününe ulaştık. Su yine akıyor ve yüzlerce tonu bulmuş durumda. Fakat başka bir şey düşünmeye de başladım. Yüzlerce daire bulunan mahallemizde bu durumdan sadece ben şikayetçiyim galiba… Neyse yine telefonlar, yine bilgilendirmeler ve hatta CİMER’le tehditler derken kontrol için bir ekip daha gelip yeniden keşfe başlamaz mı? Mübarek sanki yeni bir kıta veya bir gezegen keşfediliyor. Alt tarafı bir su borusu patlamış ve modern zannettiğimiz bir şehrin bir mahallesini birazcık suya boğmuş. Bir iş makinesi getirip orayı kazarsın, arıza neredeyse bulur onarırsın, mahalle de belediye de kurtulur. Hem de yüzlerce ton su boşa akmamış olur.
Bugün yine telefon ettim. Sadece ben mustaribim ya; bugün ekip falan da gelmedi. Şöyle düşünmüş olmalılar: Bu adam bu işi adet edindi nasılsa ilgilenmeye gerek yok.Merak ettiğim şu; buradan hiçbir belediye yetkilisi geçmez mi? Bu durumdan TİSKİ Genel Müdürü Ali Tekataş’ın hiç haberi olmaz mı?
Bir durum tespiti de yapmak istiyorum. Seçildiği günlerde nasıl bir belediye başkanlığı yapacağını merak ettiğimiz fakat sonradan işe dört elle sarılması ve büyük bir hizmet hamlesi başlatması dolayısıyla çok takdir ettiğimiz Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Zorluoğlu’nun alt kademelerdeki ekiplerin vurdumduymazlığından zarar görmesine gönlümüz razı olmaz. Fakat daha dikkatli olması gerekecektir. Zira bir mahalle suya batmak üzeredir ve bundan görevliler rahatsızlık duymamaktadır. Bu gidiş iyi değil. Bu yaraya bir neşter vurulmalıdır.
