Günaydın… Günaydın… Günaydın…
Tekrar merhabalar
Bugün de çok mutluyum
Bugün de içim içime sığmıyor
Çok da neşeliyim.
Çünkü bugün benim doğum günüm
Çok sevinçliyim.
Cici cici Bordo-Mavi takım elbisemi giydim bugünde…
Evet, dile kolay
19 Ağustos 2002 tarihinde gözlerimi açtım dünyaya
Babam Ahmet Sancak getirdi beni dünyaya, amcam Zeki Sancak arkadaşlarıyla birlikte kolumdan tutup ayağa kaldırdı yürüttü beni ve şimdi de Pamuk Dedem Aslan Sancak, aslanlar gibi bakıyorlar bana.
Allah razı olsun onlardan, sayelerine onlarca kişi ekmek yedi benden.
Ya siz;
İlk gün kundakta yatan bu bebeğe sarıldınız, sıcaklığınızla ısıttınız beni.
Her gün daha çok sevdiniz beni.
Sizlerle büyüdüm.
Bugün çok mutluyum çünkü doğum günüm, çünkü yine Bordo-Mavili renklerle bezenmiş elbiselerimle, sayfalarımla çıktım karşınıza.
Yine sarıldınız bana, yine ısıttınız beni.
Malatyaspor’u 5-1 yenerek alınan galibiyeti doğum günü hediyesi olarak verdi bana Trabzonspor’um.
Evet, 20 yaşına basmış civan gibi bir delikanlı oldum
Artık şampiyonluğu yaşamak istiyorum,
Trabzonspor yeni doğum günü hediyesini biliyorum şampiyonluk kupasını verecek bana.
Bu akşam Roma mı var dediniz?
Roma’yı da yakarız
Evet, bu sene o sene
En büyük doğum günü hediyesini alacağım bu sene inşallah.
Dedim ya bugün de milyonlarca taraftarın hayranı olduğu Bordo-Mavi kıyafetleriyle çıktım karşınıza. Jilet gibi… Fiyakalıyım yani.
Çünkü bugün Doğum günüm.
Hem kolay, kolay olduğu kadar da zor geçti koca 20 yılım.
Dile kolay.
20 yıl belini bükmeden, kimseye boyun eğmeden, el etek öpmeden büyüyüp bu günlere gelmek.
Eşit baktım herkese, her şeye
Sessizlerin sesi oldum, görmeyenlerin gözü, duymayanların kulağı
Düşünsenize bu duyguyu, dünyanın en güzel duygusu olmalı.
Yaşadım onu 20 yıl, daha nice 20 yıllar da yaşayacağım inşallah.
Her sabah karşınıza aynı ciddiyetle ve aynı sıcak duygularla çıktım.
Eksik olmayın, hiçbir zaman da üzmediniz beni, sarıp sarmaladınız.
Dereleri aştım, okyanuslara açıldım, her gün dünyanın en ücra köşesinden haberler getirdim sizlere.
Bazen içinizi ısıtan, bazen de içinizi burkan haberler taşıdım size.
Bazen sizi üzdüğümü beni okurken görüyordum yüzünüzde bazen de gülümsemenizi gördüm.
Üzdüysem özür dilerim ama ne yapabilirdim ki benim de misyonum bu işte.
Ama güzel haberleri okuyunca da, hele hele Trabzonspor’un yendiğini görünce de yüzünüzdeki o ifadeyi hiç unutamıyorum.
Bana gülüyorsunuz sanıyorum ama meğerse sizin yüzünüzü güldüren Trabzonspor’du.
O da beni çok mutlu ediyor çünkü yüzünüzdeki gülümsemeyi gördükçe ben de bir o kadar mutlu oluyorum.
Her sabah Bordo-Mavi renklerle harmanlanmış kıyafetlerle çıkıyorum karşınıza.
Ciddiyetle, gururla, onurla, haysiyetle, şerefle
Objektif
Siz Beni çok sevdiniz, bana sahip çıktınız.
Beni büyütüp bu yaşıma getirdiniz çok ama çok teşekkür ediyorum.
Her gün haşır neşir olduğum çalışma arkadaşlarıma binlerce kez teşekkür ediyorum.
Ve en büyük teşekkürü beni her gün eline alıp seven siz değerli okuyucularıma ediyorum.
20 yıldır beni hep el üstünde tuttunuz.
Siz bana sahip çıktığınız sürece bende size haber taşımaya devam edeceğim.
Binlerce kez teşekkürler.
Ben kim miyim?
Tanıdınız ama yine de söyleyeyim.
Benim adım Taka,
Ve bugün doğum günüm.
İyi ki varsınız.