Prof.Dr.Necati AĞIRALİOĞLU


BİR KİTAP VE ÇAYKARA’DA EĞİTİMİN GEÇMİŞİ

--------------


Çaykaralı Prof. Dr. Vedat Batu tarafından yazılan “Akışkanlar Mekaniği ve Hidrolik: Yerüstü ve Yeraltı Akımlarının Açıklayıcı Çalışılmış Örnekleri”  adlı kitap 2024 yılında ABD’de yayınlandı. Bu yazıda, bu kitap tanıtılmakta ve Çaykara’da geçmişteki eğitim değerlendirilmektedir. Bu yazının ikinci kısmı “19. Yüzyılda Trabzon Eyaletinde, Modern Eğitim Kurumları” başlıklı olarak planlanmaktadır.Bir KitapTaylor & Francis eBooks tarafından yayınlanan ve 1240 sayfa, 29 Bölüm olan ‘Fluid Mechanics and Hydraulics’ adlı kitap, ciltli ağırlığı 2,5 kilogramdır. Bu kitap, Fizik, Klasik Matematik, Akışkanlar Mekaniği, Mühendislik ve Teknoloji, İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Matematik, Uygulamalı Matematik, gibi çeşitli dallardaki akışkan ve su konularını kapsamaktadır. Kitabın ön kapağı Şekil-1’de görülmektedir. Yazar ayrıca başka kitaplar da yazmıştır.                                           

                                                                     

Şekil-1: Vedat Batu’nun Yazdığı Son Kitabın Ön Kapak Resmi

Prof. Dr. Vedat Batu

Vedat Batu, 1946 yılında Çaykara´da doğdu, ilk ve ortaokulu Çaykara´da tamamladı. Ağabeyi Edirne’de görevli olduğu dönemde Edirne Lisesine kaydoldu ve 1964 yılında Edirne Lisesini bitirdi. 1969 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi´ni İnşaat Yüksek Mühendisi olarak su dalında bitirdi. Aynı yıl Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Bilim Dalında asistan olarak atandı. Doktorasını hidrolik bilim dalında 1974 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi´nde tamamladı. Doçentlik tezini Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Wisconsin Üniversitesi´nde 1976-1977 yıllarında kaldığı sırada hazırladı ve 1979 Haziranında KTÜ İnşaat Mühendisliği Hidrolik Bilim Dalında doçent olarak tayin edildi. KTÜ´ deki öğretim üyeliği görevine 1982 yılının sonuna kadar devam etti. Son olarak İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkanlığı görevini yürütüyordu. 1982 yılının sonunda görevinden kendi isteği ile ayrılarak ABD ne gitti. ABD Auburn Üniversitesinde iki yıl kadar öğretim üyeliği yaptıktan sonra özel sektöre geçti. Vedat Batu, Ağustos 2008´de Yeditepe Üniversitesinin İnşaat Mühendisliği Bölümü Hidrolik Bilim Dalına profesör olarak tayin edilmiş ve bir süre sonra bu kurumdan ayrılarak yurt dışına gitmiştir (Şekil-2). 

 

                                                                    

                                                                     Şekil-2: Prof. Dr. Vedat Batu

Cumhuriyetin İlk Yıllarında Çaykara’da Eğitim

Cumhuriyetin ilk yıllarında Çaykara bir nahiye (bucak) merkezidir. Merkezde bir ilkokul vardı. Henüz köylerde ilkokul bulunmuyordu. Çaykara’da ortaokul olmadığı için ilkokulu bitirenlerin gidebildikleri okullar yatılı askeri okullar veya yatılı öğretmen okullarıdır. Ortaokul bulunan yakındaki Of, Bayburt veya Trabzon gibi şehirlere ancak maddi imkânı olan aileler çocuklarını gönderebilirdi. Bu bakımdan cumhuriyetin ilk yıllarında Çaykara’dan ortaokula gidebilen öğrencilerin sayısı pek azdır. 

Cumhuriyetin ilk yıllarında Çaykara’da bilime ve bilim insanına çok itibar edilirdi.1950’li yıllarda, Çaykara’da ilkokul ve ortaokul çağlarımızda aile ve okul muhitimizden iki bilim insanın adının iftiharla söylendiğini çok duyardık. Onlar bizim için örnekti. Bunlardan birisi Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu, diğeri Prof. Dr. Osman Turan’dı.

 

Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu

Aslen Çaykaralı olan Behram Kurşunoğlu, 1922’da Bayburt’ta doğdu, 2003 yılında Miami, ABD’de öldü. 

İlkokulu Bayburt’ta okuyan Kurşunoğlu, Ortaokulu Trabzon’da bitirdi. Trabzon Lisesinden 1939’da mezun oldu. Trabzon Lisesi (idadisi) 1887 yılında kuruldu. 1987 yılında yayınlanan “Trabzon Lisesi 100 Yıl Albümünde, Behram Kurşunoğlu’nun lise dönemi fotoğrafı Şekil 3’te gösterilmiştir. Bu albümde adı Behram Nazım Kurşun olarak geçmektedir. O dönemlerde, soyadı kanunu çıkmadan önce genellikle isimler karışmasın diye erkek çocuklara, tek isim değil, Behram Nazım gibi iki isim verilirdi. Mezuniyet Albüminde İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi (Yüksek Öğretmen Okulu) Matematik-Astronomi 3. Sınıfındayken, Milli Eğitim Bakanlığının açtığı bir sınavı kazanarak 1945’de Fizik tahsili için İngiltere’ye gönderildi. Edinburg Üniversitesinde lisansını tamamladıktan sonra,1952 yılında Cambridge Üniversitesinde doktorasını yaptı. Daha sonra ABD’ye gitti ve Nükleer fizik (atom enerjisi) dalındaki çalışmaları ile profesör oldu. Nükleer fizik konusunda önemli bilimsel çalışmalara imza adan Behram Kurşunoğlu, 2003 yılında, 81 yaşında Mimai’de vefat etti. Karadeniz Teknik Üniversitesi en büyük Fizik anfisine Prof. Dr. Behram Kurşunoğlu’nun adını verdi.

                                                             

Şekil-3: 1939 yılında Trabzon Lisesinden Mezun Olan Behram Kurşunoğlu’nun (Behram Nazım Kurşun) Resmi

Prof. Dr. Osman Turan

Aslen Çaykaralı olan Osman Turan, 1914’te Bayburt’ta doğdu, 1978’de İstanbul’da öldü.

İlkokulu Çaykara’da okuyan Osman Turan, Ortaokulu Bayburt’ta bitirdi. Liseye Trabzon’da başladı ve 1935’de Ankara Lisesinden mezun oldu. O yıllarda Osman Turan’ın adı Osman Ferit Turan’dı. Dil- Tarih ve Coğrafya Fakültesi, Tarih Bölümünü ise 1940 yılında bitirdi.1944 yılında doçent, 1951 yılında profesör oldu. Osman Turan’ın bir fotoğrafı Şelkil ^’te gösterilmiştir.1945 yılında Ankara Üniversitesinde doktorasını yaptı. 1954’te siyasete atıldı. Ortaçağ, Selçuklu ve Genel Türk Tarihi konularında çok önemli çalışmalar gerçekleştirdi.1978 yılında, 64 yaşında Profesör Osman Turan Vefat etti. Osman Turan’ın akrabaları, Karadeniz Teknik Üniversitesinde Prof. Dr. Osman Turan adına çok iyi bir kongre ve kültür merkezi yaptırdılar. Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi

Toplam 8000 metrekare bir alan üzerinde inşa edilen Kongre ve Kültür Merkezi her türlü bilimsel ve kültürel faaliyetin yürütülebileceği modern bir donanıma sahiptir. 

                                                               

Şekil-4: Prof. Dr. Osman Turan’ın Resmi

                                                    

Şekil-5:Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezinde Bir Salon

Cumhuriyetin başlangıcında Çaykara’da bir ilkokul olduğu bilinmektedir. 1935’lerde Şahinkaya ve Maraşlı köylerinde birer ilkokul açılmıştı.1940’larda Çaykara’daki diğer köylerde ilkokullar açılmağa başladı. Böylece 1950’li yıllarda Çaykara’nın 35 köyünde de ilkokul mevcuttu.

1952 yılında ise Çaykara’da ortaokul açılmıştı. Çaykara Ortaokulundan mezun olanlar yine ağırlıklı olarak yatılı askeri liselere veya yatılı öğretmen okullarına giriyordu.1960’da Çaykara ortaokulu öğrenci sayısı 250’yı bulmuştu. 1960’lı yıllarda bazı öğrenciler Trabzon’da bir oda şeklinde ev kiralayarak tahsillerine devam edebilmişlerdir.  

1970’lerden sonra bütün Türkiye’de olduğu gibi Çaykara’da da ortaöğretim okullarının sayısı artmıştır. Bu tarihten sonra Çaykaralı öğrenciler Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinde ve 1963’te Trabzon’da Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretime başladıktan sonra bu üniversitede okuma imkânı buldular.

Osmanlılar Döneminde Trabzon’da Medreseler

Osmanlı döneminde ilk medrese, Gazi Orhan Bey (1326-1362) tarafından; o tarihte bu küçük Osmanlı beyliğinin merkezi olan İznik’te, 1330 yılında kurulmuştur (Terzi ve Öztürk, 2023). Bu dönemde; Osmanlı ülkesinin bütününde ve Anadolu coğrafyasının her yerinde olduğu gibi Trabzon’un merkezinde, kazalarında, nahiyelerinde ve köylerinde medreseler (medâris-i ilmiye) açıldığı görülür. Bu medreseler; bulundukları yerlerde kurulan vakıflara (evkaf) veya kurucu ve ders okutucu hocalara (müderrislere) bağlı olarak eğitim ve öğretim hizmeti vermekteydiler. Trabzon medreselerinin ilk yedisi Trabzon Şehir merkezinde, ilk olarak şehrin fethinden (1461) sonra kurulmaya başlanmıştır. 1881 yılında, merkezdeki bu medreselerin sayısı dokuza ulaşmıştır. 

Osmanlılar ’da eğitim yüzyıllar boyunca, resmi ve gayr-i resmi kurumlar yoluyla yürütülmüştür. Bunlar arasında en önemlisi; ilköğretimin yapıldığı Sıbyân Mekteplerinden sonra, orta ve yüksek seviyede teşkilatlı olarak, öğretim ve eğitim (talim-terbiye) faaliyetlerinin en başta gelen mekânı şüphesiz ki, medreselerdir. Osmanlıların medreseye büyük önem verdikleri ve ülkenin en ücra köşelerine kadar medreseler kurdukları anlaşılmaktadır (Terzi ve Öztürk, 2023). Medrese; memleketin ihtiyaç duyduğu bilgi, bilim/ilim ve kültürü veren ve bu alanda ihtiyaç duyulan elemanları yetiştiren bir eğitim- öğretim kuruluşudur (Terzi ve Öztürk, 2023).

Sıbyân mektepleri 16.  Yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti genelinde yaygın olan ilk mekteplerdir. Özel kişiler ve kuruluşlar tarafından yönetilen bu okullarda, genellikle 6-12 yaş arasındaki kız ve erkek çocuklar eğitim görüyorlardı. Bu mekteplerde Kur’an-ı Kerîm ve İslâm dininin esasları öğretiliyordu. Resmi vasıfları olmamakla birlikte Osmanlı Maarif sisteminde, bunlar dini ve ahlaki bilgilerin öğretilmesine öncelik verilen ilköğretim kurumlarıdır. 1870’li yıllarda, o dönem idari sistemine göre, Trabzon’ un genelinde 615 adet Sıbyân Mektebi bulunuyordu. Bu mekteplerin 193 adedi Dernekpazarı ve Çaykara dâhil olmak üzere, Of kazasında yer alıyordu. 615 adet sıbyân mektebinde okuyan 13.000 dolayındaki talebenin 3.500‟e yakını Of kazası ilçesindeki sıbyân mekteplerinin talebesidir. 

Ancak medreseler dışında bazı yerlerde de çeşitli seviye ve sistemlerde, bu nevi bilgi, bilim ve kültür faaliyetlerinin yürütüldüğü görülür. Saray içinde, şehzâdelerin yetiştirilmelerine gösterilen hususi ilgi ve itina; mülki, idari ve diğer bazı elemanların yetiştirildiği Enderun-i Hümayun, Kapıkulu Askerlerinin yetiştirildiği Acemi Oğlanları ve Yeniçeri Ocakları mevcuttu. Ayrıca saray dışında olmak üzere; medreselere mahreç olan sıbyân mektepleri ve her sınıftan halkı tarikat disiplini altında yetiştirmeyi hedef alan tekkeler bu cümledendir. Devlet yönetimi için gerekli bilginler (ulemâ‟), yargıçlar/hâkimler (kadılar), müftüler, imam-hatipler, müderrisler ve muallimler, hekimler, vezirler ve diğer memur ve bürokratlar bu medreselerden eğitim ve öğretim görüyorlardı. Bu dönemde Dinî-İslâmî eğitim ve öğretimin de esas itibariyle, geleneksel eğitim kurumlarından olan medreseler yoluyla yürütüldüğü bilinmektedir. Talebeler Sıbyân Mekteplerinde temel eğitim ve öğretimlerini tamamladıktan sonra, her hangi bir ilim dalında ihtisas yapmak istediklerinde; o ilim dalındaki tanınmış hocaların müderrislik yaptıkları medreselere gidip buralarda ders görüyorlar ve bu medreselerden icazet alıyorlardı. 

Medreseler ’in, buralarda ders veren hocaların/müderrislerin aldıkları yevmiyelere ve okutulan kitaplara göre tasnif edilmeleri Osmanlılara mahsus bir özelliktir. Fâtih Sultan Mehmed (1451-1481) dönemindeki Fâtih Medreseleri, müderrislerinin aldıkları ücretlere ve buralarda okutulan ders kitaplarına göre şu şekilde bir tasnif edilir:

  1. Yirmili Medreseleri 
  2. Otuzlu Medreseleri 
  3. Kırklı Medreseleri 
  4. Ellili Medreseler 
  5. Mûsıla-yı Sahn ve Sahn-ı Seman Medreseleri 
  6. Altmışlı Medreseler: Kanuni Sultan Süleyman’ın kurduğu ve tedrisata açtırdığı Mûsıla-yi Süleymaniye ve Süleymaniye bunlar arasında yer alan medreselerdendi. 

Bu medreselerde verilen dersler ve bu derslerde okutulan kitaplar, İstanbul dışında/taşradaki medreselerde de aynen okutuluyordu. 

  1. Süleymaniye Medreseleri: İlmiye teşkilatı bakımından Fatih devrinden sonra Kanuni Sultan Süleyman dönemi, Osmanlı ilmiye zümresinin ve meslek yolunun önemli değişiklikler geçirdiği bir diğer evredir. Sahn medreselerinden sonra ikinci önemli medrese grubu olan Süleymaniye medreselerinin kurulup faaliyete geçmesi, özellikle tıp, matematik ve hadis gibi ihtisas medreselerinin de bu medrese grubu içerisinde yer alması önemli atılımlardır. Medrese hiyerarşisi yeniden düzenlenmiş, Süleymaniye medreseleri Sahn medreselerinin üstündeki bir mevkide yerlerini almıştır.

8. Dârul-hadîs Medreseleri,

9. Dârul-kurrâ‟ Medreseleri, 

10. Darüşşifa‟ (Dârul-etıbbâ‟) Medreseleri. 

Ellili (Hâric) medreseleri orta mektep seviyesinde öğretim veriyorlardı. Bu medreseler İstanbul dışında/taşrada da yer almaktaydılar. Ellili medreselerden sonra Altmışlı (Dâhil) Medreseleri geliyordu. İptida-i Dâhil ve Hareket-i Dâhil olmak üzere iki kısma ayrılan bu medreseler, lise seviyesinde öğretim vermekte ve İstanbul dışında/taşra da bulunmaktaydılar. 

İstanbul medreselerinde eğitim- öğretim (tedrîsât) şu safhalarda icra ediliyordu: Sıbyan Mekteplerinden sonra Yirmili, Otuzlu, Kırklı Medreselerde veya hususî hocalarda “muhtasarât” (Özetler) adı verilen “başlangıç derslerini” alan talebeler Hâric (Ellili) Medreselerine giderlerdi. Dâhil (Dâhil) Medreselerini bitiren talebeler de; isterlerse imamlık veya ilk mektep öğretmenliği yapabilirler yahut da adliyeye intisap edip staj ve imtihandan sonra kadı naibi (vekili) olabilirlerdi. Bunlar eğer tahsillerine devam etmek istiyorlarsa, Fâtih Külliyesindeki Mûsıla-yı Sahn (Tetimme) Medresesi’ne devam edebilirlerdi. Bunlar yüksek tahsile talebe hazırlayan “bakalorya” seviyesindeki hazırlık mektepleriydi. Sonra yine Fâtih Külliyesindeki Sahn-ı Seman (Medâris-i Semâniyye) gelmekteydi. O devirdeki umumî anlayış ve teamüle uygun olarak hukuk, hikmet, edebiyat ve ilahiyat fakülteleri olarak faaliyet gösteren bu medreseleri bitirip icazet alanlar, mülâzım/stajyer olarak yevmiyeyle adliyeye intisap edebilirlerdi. Tahsiline devam etmek ve yüksek mevkilere gelmek isteyen talebeler, Sultan II. Bayezid’in (1481-1512) yaptırdığı Altmışlı Medreselerine; burayı bitirdikten 

sonra da Kanuni Sultan Süleyman’ın tesis ve inşa ettirdiği Mûsıla-yi Süleymaniye ve Süleymaniye Medreselerine devam edilebilirlerdi. Süleymaniye Medreselerinin en üst basamağında Dârülhadîs bulunuyordu. Burası bir anlamda, lisansüstü tahsil veren bir müesseseydi. Süleymaniye Medreseleri, aynı zamanda ordunun hekim (tabîb/cerrâh) ve mühendis ihtiyacını karşılamak için kurulmuş, birer yüksek fen fakülteleriydiler. Dâhil Medreselerini bitiren talebeler; isterlerse Fatih’teki Sahn-ı Semanın veya Süleymaniye’deki Mûsıla-i  Sahn‟ın ilk kısmına girebilirlerdi. 

15. Ve 16. asırlarda Osmanlı Ülkesinde, Yirmili Medreselerden 32, Otuzlu Medreselerden 22, Kırklı Medreselerden 29, Ellili Medreselerden 147, Altmışlı Medreselerden 18, bunun dışındakilerden 72 adet ve ayrıca 20 adet Dârülhadîs, 15 adet Dârülkurrâ ve yedi adet de Darüşşifa bulunuyordu. 

Osmanlılar döneminde, Osmanlı ülkesinin bütününde ve Anadolu coğrafyasının her yerinde ve her bölgesinde olduğu gibi; Trabzon’un da şehir merkezinde, kazalarında, nahiyelerinde ve köylerinde medreseler kurulduğunu biliyoruz. Medrese sistemi ve teşkilâtı; İslâm dünyasındaki câmi, hastane, imarete, kervansaray, hân, hamam gibi bütün sosyal hizmet ve yardım amaçlı müesseseler gibi, vakıf temeli üzerine kurulmuştur. Bu medreseler bulunduğu yerlerdeki hayır sahipleri tarafından, münferiden veya o yerleşim yerindeki; bu amaçla teşkil edilen vakıflarca kuruluyor ve idare ediliyordu. Müderrislerinin ücretleri de dâhil olmak üzere bu medreselerin bütün masrafları, bağlı oldukları bu vakıflarca karşılanıyordu. Burada, medreselerden ayrı olarak; bazı hocaların kendi evlerinde veya evlerinin yanında, bu maksatla inşa ettikleri mekânlarda da özel olarak ders verdikleri bilinmektedir.

Trabzon Şehir Merkezindeki Medreseler

Trabzon şehir merkezindeki medreseler şunlardır (Terzi ve Öztürk, 2023):

1. Ortahisâr Fâtih Sultân Mehmed Medresesi

2. Hâtûniye İmâret Medresesi (Ayşe Gülbahar Hatun)

3. İskenderpaşa Medresesi (Şekil-6)

4. Hamzapaşa (Küçük İmâret) Medresesi (Kavakmeydanı)

5. Zeytinlik Câmii Medresesi

6. Çarşı Câmii Medresesi (Bugün hiçbir kalıntı kalmamıştır)

7. Müftü Câmii Medresesi (Çarşı Mahallesinde hiçbir kalıntı kalmamıştır)

8. Saraçzâde Medresesi (Ortahisar Fatih Camii karşısı)

9. Pazarkapı Medresesi (Bugün hiçbir kalıntı kalmamıştır)

                                                       

Şekil-6: Trabzon’da İskenderpaşa medresesi

Çeşitli Tarihlerde Trabzon Şehir Merkezi Kaza, Nahiye ve Köylerindeki Medreseler 

1869 Sâlnâmesi verilerine göre muhtelif tarihlerde; Trabzon şehir merkezinde,  ayrıca kaza, nahiye ve köylerinde bulunan medreseleri; isimleri, medrese, müderris ve talebe sayılarıyla Tablo-1’de gösterilmiştir.

Tablo:1-1869’da Trabzon Şehir Merkezi, Kaza Ve Nahiyelerdeki Medrese Sayısı, Müderris Sayısı Ve Talebe Sayısı

Sıra No, Şehir Merkezi Kaza ve Nahiyeler, Medrese Sayısı, Müderris Sayısı, Talebe Sayısı

1. Trabzon Şehir Merkezi, 9, 9, 174

2. Vakf-ı Kebîr Nahiyesi, 11, 11,  307

3. Akçaabat Nahiyesi, 1, 1, 55

4. Vakf-ı Sağîr Nahiyesi (Yomra), -, 1, -

5. Maçka Nahiyesi, -, -, -

6. Of Kazası, 35, 82, 2.364

7. Sürmene Nahiyesi, 8, 8, 110

 T0PLAM: 71, 111, 3.010

Yukarıdaki tabloda görüldüğü şekliyle; 1869’da Trabzon şehir merkezi, kaza, nahiye ve köylerinde 71 adet medrese bulunmaktaydı. Bu medreselerde 111 müderris hoca ders vermekte ve 3.010 talebe öğrenim görmekteydi. 

1871 ve 1872 Yılı Trabzon Vilâyeti Sâlnâmelerine göre, Trabzon şehir merkezinde dört, Akçaabat’ta bir adet; ayrıca 1875 Yılı Trabzon Vilâyeti Sâlnâmesine göre, Trabzon şehir merkezinde dört, Akçaabat’ta bir adet; medrese olduğu görülmektedir.

Of Medreseleri

Bugünkü Hayrat, Dernekpazarı ve Çaykara ilçelerini içine alan Of ilçesinde,  köyleriyle birlikte, 1881-1882 tarihinde yapılan genel nüfus sayımında toplam nüfus 60.657’dir. Bu sayının 59.681’i Müslüman, geri kalan 797’si Hristiyan’dı.

 Trabzon’un en çok medresesi olan ilçeleri; Hayrat-Dernekpazarı dâhil olmak üzere Of-Çaykara ilçeleridir. Bu ilçelerin şehir merkezlerinde ve köylerinde çok sayıda medrese kurulmuş ve bu medreseler; ilim talep etmek isteyen talebelerin eğitim almalarına ve öğrenim görmelerine hazır hale getirilmiştir. Tablo-2’de,1888 Yılı Trabzon Vilâyeti Salnamesine göre, Hayrat-Dernekpazarı-Çaykara dâhil olmak üzere, Of kazasında ve köylerinde yer alan bu medreseler, müderrisler ve talebe sayıları gösterilmiştir (Tunçer, 2017). Bu tabloda gösterilen müderrislerin bazıları okuyucuların yakın cetlerindendir.

Tablo-2: 1888’de Of Kazasındaki (Çaykara, Dernekpazarı ve Hayrat dâhil) Medreseler, Müderrisler ve Talebe Sayıları

Sıra NoMedrese mevkiiMedrese ismiTalebe sayısıSıra NoMedrese mevkiiMedrese ismiTalebe sayısı

1

Çarşı  Müftü Efendi

45

22

Ogene-i Ulya

Hacı Şeyhzâde Mustafa Ef.

60

2

ÇufaruksaBakkalzâde İsmail Ef.

180

23

Ogene-i Süfla

Hacı Tahir Efendi

180

3

Nefs-i Zah Mehmet Efendi

60

24

Şur Babayiros

Mehmet Efendi

50

4

Akkilisa Mehmet Efendi 

30

25

Şur

Mahmut Efendi

150

5

Zisino Mehmet Efendi

60

26

Alisinos

Hacı Osman Ef.

30

6

Zisino İsmail Efendi

80

27

Ğorğoras

Mahmut Efendi

60

7

Zisino Mahmut Efendi

30

28

Zeleka

Hacı Ahmet Ef.

80

8

Mapsino Talip Efendi 

100

29

Kadahor

Mehmet Efendi

20

9

Hundez Bakkalzâde Hüseyin Ef.

120

30

Holaysa

İbrahim Efendi

120

10

Maki Ali Efendi

100

31

Kadahor

Numan Efendi

40

11

Keler-i Ulya  Ahmet Efendi 

55

32

Fotinos

Müslim Efendi

70

12

Eskipazar Ahmet Efendi

30

33

Zeno

Ahmet Efendi

80

13

Hastikoz Numanzâde Mustafa Efendi 

50

34

Hopşera-i Ulya

Hopşera-i Ulya

70

14

Melinos Sait Efendi

70

35

Hopşera-i Süfla

Mehmet Efendi

60

15

İşkenaz Mehmet Efendi

40

36

Hopşera-i Süfla

Hacı İsmail Ef.

60

16

Şinek Abbas Efendizâde Mehmet Efendi

150

37

Holo Makidanos

Mustafa Efendi

60

17

ÇoroşHacı Mehmet Efendi

60

38

Holo Makidanos

Mahmut Efendi

60

18

Anaso Mezraı Mehmet Efendi

40

39

Kalanas

Şeyh Ahmet Ef.

80

19

Anaso Abdülkerimzade Mehmet Ef.

50

40

Zenozena

Hafız Lokman Ef.

60

20

Mimilos Müftüzâde Mustafa Ef.

30

41

Holo Mezraı

Hafız Sefer Ef.

40

21

Paçan Hacı Salih Efendi

100

42

Kondu

Hacı Yusuf Ef.

80

Toplam1480 

1510

Genel Toplam

2990

Yukarıda verdiğimiz bu listede görüleceği üzere, anılan yerleşim yerlerinde açılan toplam 42 adet medresede, müderrisler ders vermekte ve 2990 talebe öğrenim görmekteydi. Bütün bu medreseleri bölgedeki hayır sahipleri kurmuştur. Bugünkü Çaykara sınırları içindeki medreseler tabloda koyu gösterilmiştir.

1914 tarihli Trabzon’un Hayrat, Dernekpazarı ve Çaykara dâhil olmak üzere Of kazasında bulunan medreseleri ve bu medreselerde öğrenim gören öğrenci sayıları ile birlikte Tablo-3’te gösterilmiştir.

1914 yılında ise Trabzon il genelinde kayıtlı bulunan toplam 4.085 talebeden 763’ü Trabzon Merkez’de, 557’si Akçaabat’ta, 581’i Vakfıkebir’de, 22’si Maçka’da, 680’i Sürmene’de ve 1.482’si Of’taki medreselerde eğitim görüyordu. 

1914 yılına göre, Of’taki 69 adet medrese; bütün ildeki medreselerin % 46,3’üne, medrese talebelerinin de % 31,7’sine karşılık gelmektedir ki, bu durum Trabzon merkez ve kazaları arasında oldukça yüksek bir orana tekabül etmektedir. Aynı şekilde Trabzon merkezdeki % 18.67’lik, Akçaabat’taki % 13.63’lük, Vakfıkebir’deki % 14. 27’lik ve Sürmene’deki % 16.64’lük orandaki talebe sayıları, Solaklı Vadisi’ndeki talebe sayısından (%36.27) oldukça geri kalmaktaydılar.

Tablo-3: 1914 Yılı Of Medreseleri Ve Talebe Sayıları

Sıra No, Medrese Adı, Talebe SayısıSıra No, Medrese Adı, Talebe SayısıSıra No, Medrese Adı, Talebe Sayısı
1. Eskipazar, 5 24. Çufaruksa, 5747. Zenozena, 9
2. Hundez, 19 25. Halman, 1348. Arşela, 3
3. Kondu, 20 26. Mapsino, 3749. Kalis, 3
4. Çalek, 12 27. Visir, 750. Arhançelo, 12
5. Haksa, 15 28. Çoruk, 1251. Mezire (Taşlıgedik), 22
6. Samri, 11 29. Mavrand-ı Ulya, 2952. Kondu-i Ulya, 23
7. Ukşul, 6 30. Mavrand-ı Süfla, 1453. Kondu-i Süfla, 10
8. Savan, 9 31. Melinos, 1954. Okşoho, 18
9. Rehot, 5 32. İşkenaz, 855. Süleyman (Zisino’da), 51 
10. Çivaloz, 10 33. Ebuban, 2856. Erşeme (Zisino’da), 34 
11. Komanet, 7 34. Zariyos, 557. Files, 15 
12. Harvel, 14 35. Ogene-i Ulya (Karaçam), 2258. Zeno (Ulucami), 18
13. Keler, 3 36. Ogene-i Süfla (Köknar), 2259. Zeno (Akköse), 14
14. Tervel, 6 37. Alisinos (Uzuntarla), 3460. Fotinos (Kabataş), 7
15. Ancibranoz, 9 38. Şinek (Ataköy), 11261. Holaysa (Yeşilalan), 61
16. Yalavas, 20 39. Şur (Şahinkaya), 2362. Zeleka (Taşören), 23
17. Foletli, 8 40. Babayiros (Şahinkaya), 4163. Gorgoras (Eğridere), 36
18. Hastikoz-ı Ulya, 19 41. Zihono, 864. Paçan (Maraşlı), 5?
19. Yarakar, 8 42. Hopşera-i Ulya (Akdoğan), 3165. Anaso (Çambaşı), 58
20. Yavan, 16 43. Hopşera-i Süfla (Soğanlı), 1766. Anaso-i Süfla (Aşağı Çambaşı), 7 
21. Yaranos, 27 44. Makidanos, 1667. Çoroş (Taşkıran), 81
22. Miço, 23 45. Fot, 3168. Şerah (Uzungöl), 51
23. Balaban, 7 46. Kalanas, 1969. Şerah (Şerah Gölü’nde), 37 

Görüldüğü üzere, Hayrat, Dernekpazarı ve Çaykara dâhil olmak üzere Of kazasındaki yerleşim yerlerinde kurulmuş ve tedrisata açılmış olan toplam 69 adet medresede 1.482 talebe öğrenim görmekteydi. Bu 69 medresenin 19 tanesi bugünkü Çaykara ilçesindeydi. Bu 19 medresede 708 talebe öğrenim görmekteydi. Büyük köylerin çoğunda birer medrese bulunmaktaydı. Bu medreselerin dönemin orta öğretim kurumlarıydı.

Trabzon’un kaza, nahiye ve köylerinde, çeşitli tarihlerde kurulan ve eğitim- öğretim hizmeti veren medreseler içerisinde, sayı bakımından en fazla medresesi olan kaza; Çaykara, Hayrat ve Dernekpazarı dâhil olmak üzere köyleriyle birlikte 106 adet medrese ile Of kazasıdır. İkinci kazanın, Güneşera/Köprübaşı ve Araklı dâhil olmak üzere köyleriyle birlikte 73 adet medrese ile Sürmene kazası olduğu anlaşılmaktadır. Aynı tarihlerde, Trabzon’un şehir merkezi ve merkeze bağlı köylerinde 23, Akçaabat’ta yedi, Çarşıbaşı’nda bir, Vakfıkebir’de iki, Beşikdüzü’nde iki, Tonya’da sekiz ve Şalpazarı’nda altı adet medrese eğitim ve öğretime devam etmekteydi.

Yukarıdaki bilgi ve verilerden anlaşılacağı üzere, Cumhuriyetten önceki ve sonraki yıllarda Of kazası ve ona bağlı Çaykara, Dernekpazarı ve Hayrat’ta, insanlar eğitime-öğretime ve bilime çok değer vermişlerdir.

KAYNAKLAR 

Terzi, M. Z. ve Öztürk, H., Sâlnâmelere Göre Osmanlılar Döneminde Trabzon’da Medreseler, Karadeniz İncelemeleri Dergisi, 2023; (34): 401-428.

Trabzon Lisesi 100. Yıl Albümü:1887-1987, Trabzon Lisesinin 100. Kuruluş Yılı, 1987.

Tunçer, M., Oflu Hocaların Yetiştikleri Medreseler, Talebe ve Medrese Sayılarına İlişkin Bazı Rivayetlerin Analizi, Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 16, 25 - 46, 2017.