BU YILDA DÜNYA KADINLAR GÜNÜ GAZZE KATLİAMA DENK GELDİ!
İsrail'in, Filistin topraklarını adım adım işgal projesini dünyanın gözü önün de artırarak soykırıma dönüştüreli beş ayı geçmekte. Ülkemiz dahil hiç bir politik ve sivil çabaların caydırıcılığı olmadı.
Efendimiz komşusu açken tok yatan bizden değildir. Buyurmuştur.
İnanç ve değerlerimizle bağdaşmayarak bağlanmış, elimiz kolumuz. Komşu açtı, yaralıydı ve ölmüştü! Psikolojimiz işgal altında ruhlarımız. Dalga geçer gibi zulmüne devam ediyor İsrail. Ben katlederim siz yemek bile veremezsiniz veya ben izin verdiğim kadarıyla verebilirsiniz diyor Siyonizm.
Konfor alanlarımızdan yazdık çizdik kınadık kimileri kınamaya bile çekindi. Boykot ürünlerini bile hayatımızdan çıkarmakta zorlandık veya umurda olmadı kiminin.
Boykot maddi zarar vermenin ötesinde anlam taşıyordu. Katliama tepki olarak, ben şu alışkanlığımdan bu konforumdan vazgeçiyorum felsefesiydi karınca misali.
Soruyoruz; Gazze’deki çocukları aç bebekleri sütsüz bırakan dünya. Allah’ın sizi ürün ve nimetlerle sınamayacağından ne kadar da eminsiniz?
Aciz kalınışın bedelini tüm insanlık bilhassa Müslümanlar olarak ödeyeceğiz. Tövbemiz Allah’ın bizlere acıyıp merhamet etmesi ne yönelik olsun.
Bu toplu katliamın asıl yükünü kadınlar ve çocuklar çekiyor, şehit olanların yüzde 70’ini oluşturuyorlar. İlle de bir şey hatırlanacaksa şehit kadınlar hatırlansın. Şehit anneler, babalar ve şehit çocuklar hatırlansın unutulmasın unutturulmasın.
Gazzeli anne daha mı az anne?
Gazzeli çocuk daha mı az çocuk?
Gazzeli baba taştan mı yüreği?
Betondan mıdır Gazelinin bedeni?
Acımaz mı canı ?
Açlığa alışık mıdır onlar?
Üşümez mi sanırsınız ?
Kanıyor, acıyor tıpkı senin gibi benim gibi.
Yanıyor yüreği eşi dostu evlası için tıpkı senin gibi benim gibi.
Selam ve saygılarımla