Türkiye birkaç gündür gazeteci Muharrem Sarıkaya’nın İHA çalışanına yaptığı çirkin hareketi konuşuyor. Yediden yetmiş yediye herkes olayı biliyor. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’i konuk eden Muharrem Sarıkaya, onun gözünün önünde ve tabii ki kameraların da önünde bir aksaklığı gidermeye çalışan İHA kameramanı Ahmet Demir’e saldırıyor, adeta onu nakavt ediyor.
Muharrem Sarıkaya bizim mesleğin eskilerindendir. Uzun süre Hürriyet gazetesinde çalıştıktan sonra Habertürk’e geçti ve 2009’dan bugüne kadar Ankara temsilciliğini yürüttü; bugün itibarıyla da bu görevinden istifa etti.
Gelelim olaya; be Muharrem Sarıkaya, Bu mesleğe zembille mi indin; sen de o sıralardan geçmedin mi? O çocuğun günahı neydi ki, başta konuğunun, sonra, kanal çalışanlarının ve nihayetinde de bütün kameraların önünde ona o alçaltıcı tokadı atabildin? Hadi Ahmet, senden küçüktü, sana hizmet etmesi ve oradaki aksaklığı gidermesi gerekiyordu da yapılanlara katlandı. Konuğundan da mı utanmadın; o bu duruma ne der diye düşünmedin mi? Yoksa sen bunları zaten düşünen birisi değil misin? Geçmişte de benzer icraatların olduğuna göre, gerisini okuyucularımıza bırakalım.
“Büyük fırsat teptin” demekle neyi kastettiğimi açıklayayım. Sevgili Ahmet Demir, meslek büyüğünden o tokadı yiyince neye uğradığını şaşırdı ya; keşke ardından Sarıkaya’nın yanına gelse ve ona öyle bir kafa atsa ki, o da neye uğradığın şaşırsaydı. İşte Ahmet, o zaman Türkiye seni tokat yiyen değil, yapılan çirkinliğe pabuç bırakmayan birisi olarak tanıyacak ve bugün herkes seni konuşacaktı.
Ha, Gazeteciler Cemiyetleri, çeşitli meslek kuruluşları yine kınama yazıları yazardı, belki seni çalıştığın kurum işten çıkarırdı ama bir daha da hiç kimse seni unutmazdı. Ayrıca muhtemeldir ki, bu ve benzeri olaylar da bir daha yaşanmazdı. Hem o kınamalar hiçbir işe yaramıyor biliyorsun. Her zaman yaptığı şey, yapanın yanına kâr kalmıyor mu?
Bir çift sözümüz de Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin için…
Sayın Başkan, orada şaşırmış olmanı, ne söyleyeceğini bilememeni anlarız ama keşke o konuşmayı iptal etseydin ve bugün hem kamuoyunda hem de gazetecilerin gözünde büyük bir itibar elde ederdin. Dedik ya, bazı fırsatlar kaçıyor ve ne yazık ki bir daha da ele geçmiyor.
Lütfen adımı kafacıya çıkarmayın.
Muhabbetle efendim!